Online Giresun Platformu
Murat Dursun Tosun’un 95 Eserlik Yolculuğu…

Giresun’un Alucra ilçesinin tarihine, kültürüne ve toplumsal belleğine ışık tutan araştırmacı-yazar Murat Dursun Tosun, arşivlerin tozlu raflarında yıllarını geçirerek geçmişi gün yüzüne çıkaran bir “kültürel hafıza emekçisi” olarak anılıyor. Osmanlı arşiv belgelerini sabırla inceleyen, unutulmuş kayıtları günümüz Türkçesiyle derleyen Tosun; bugüne kadar kaleme aldığı 95 eserle, Alucra’nın ve çevresinin tarihini belgeleyen öncü bir isim haline geldi.
Onun bu üretken yolculuğu, yalnızca bir yazarlık serüveni değil; aynı zamanda bir bellek inşası, bir kültürel direniş hikâyesi olarak değerlendiriliyor.
İstanbul’da doğdu, kendini Alucra’ya adadı
1961 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Murat Dursun Tosun’un kökleri, Giresun’un Alucra ilçesine bağlı Demirözü (Eşgüne) Köyü’ne uzanıyor. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamlayan Tosun, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Ardından Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlayarak “Bilim Uzmanı” unvanını aldı.
1978 yılında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde göreve başlayan Tosun, 1997–2006 yılları arasında şube müdürü olarak çalıştı ve 2006’da emekli oldu. Emekliliğinin ardından kendini tamamen araştırma, yazarlık ve kültürel miras çalışmalarına adadı.
Arşivlerde geçen bir ömür
Tosun’un en dikkat çekici yönü, hiçbir akademik kurum desteği olmadan tamamen bireysel gayretle yürüttüğü arşiv araştırmaları. Osmanlı Arşivleri, vakıf defterleri, nüfus kayıtları ve kadı sicilleri gibi birincil kaynaklarda yaptığı titiz çalışmalarla, Alucra ve çevresinin tarihî olaylarını, şahsiyetlerini ve yerleşimlerini belge temelli olarak gün yüzüne çıkardı.
Tosun, çalışmalarını “her belge, bir köyün veya bir ailenin hafızasıdır” sözleriyle tanımlıyor. Onun eserleri yalnızca tarihçiler için değil; köyünden, atasından, geçmişinden bir iz arayan herkes için bir rehber niteliğinde.
Alucra ve çevresi üzerine 95 eser
Bugüne kadar yayımladığı 95 kitap, Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Tosun’un öne çıkan eserlerinden bazıları şöyle:
Belgelerle Ferudunzăde Osman Ağa, Şehadetinin 100. Yılında Hüseyin Avni Alparslan, Arşiv Belgelerinde Alucra Tarihi, Osmanlı Döneminde Alucra’da Kaymakamlıkla İlgili Yaşananlar – Sosyal Tarihin İzleri, Arşiv Belgelerinde Giresun (2 Cilt), Ermeni Olaylarının Gelişimi ve Şebinkarahisar’da Yaşananlar (2 Cilt), Arşiv Belgelerinde Gümüşhane, Çağırgan Baba – Es-Seyyid İsmail Hakkı Çağırgan Veli Hazretleri, Alucra’nın Üretim Tarihi, Halil Rıfat Paşa, Sadr-ı İslam Es-Seyyid Hasan Paşa, Çamoluk (Mindeval) Tarihi, Alucra Gürbulak Köyü – Nam-ı Diğer Çubuk (Feygas)
Bu eserlerde yalnızca Alucra değil; Giresun, Şebinkarahisar, Çamoluk, Suşehri, Koyulhisar, Reşadiye, Şiran ve Gümüşhane gibi bölgeler de belgelerle anlatılıyor.
“Her köyün, her belgenin bir hikâyesi var”
Tosun, araştırmalarını “yerel tarih bilincini canlı tutma çabası” olarak tanımlıyor: “Kültürel miras, bir milletin hafızasıdır. Eğer geçmişi unutur, belgeleri korumazsak, geleceğe aktaracak hiçbir şeyimiz kalmaz. Benim amacım, çocuklarımıza dedelerinin hangi topraklarda yaşadığını, hangi mücadeleleri verdiğini belgelerle göstermek.”
Eserlerini kütüphanelere bağışladı
Yazar, bugüne kadar yazdığı kitapların büyük bölümünü çeşitli kurum ve kütüphanelere bağışladı. Giresun Üniversitesi, Alucra Belediyesi, Alucra Anadolu Lisesi ve birçok sivil toplum kuruluşu, Tosun’un eserlerini arşivlerine ekledi. Kitapları ayrıca Nadir Kitap, Kitapyurdu, Kitantik ve AbeBooks gibi çevrim içi kataloglarda da bulunabiliyor.
Akademik çalışmalara kaynak oldu
Tosun’un eserleri, özellikle Giresun ve Doğu Karadeniz tarihi üzerine hazırlanan çok sayıda lisansüstü tezde kaynak olarak gösteriliyor. “Yerel tarihçiliğe katkı sağlayan bağımsız araştırmacılar” arasında anılan Tosun, belgeye dayalı üretkenliğiyle Giresun Üniversitesi ve bölge tarihçileri tarafından sık sık takdirle anılıyor.
Sanata da uzak değil
Araştırmacı kişiliğinin yanı sıra Tosun, naht (ahşap hat) sanatına olan ilgisiyle de biliniyor. Kendi el emeğiyle hazırladığı hat eserleri, İstanbul ve Giresun’da düzenlenen çeşitli sergilerde sanatseverlerle buluştu. Tosun, “Tarih yazmak kadar, onu estetik biçimde yaşatmak da önemli” diyerek sanatla kültür arasında anlamlı bir köprü kuruyor.
Alucra’nın yaşayan hafızası
Bugün Murat Dursun Tosun, belgeye dayalı araştırmaları ve kültürel miras bilinciyle yalnızca bir yazar değil, “Alucra’nın yaşayan hafızası” olarak tanınıyor.
Yerel basında sıkça yer alan haberlere göre, Tosun’un eserleri sayesinde birçok aile, kendi köklerini, atalarının görev yerlerini ya da unutulmuş olayların belgelerini yeniden keşfetme imkânı buldu.
Yeni çalışmalar yolda
Araştırmacı yazar, şu sıralar Osmanlı arşivlerinden derlediği yeni belgeleri içeren iki büyük ciltlik eserin hazırlıklarını sürdürüyor. Yakında yayımlanması planlanan bu kitaplarda, Alucra ve çevresinin 19. yüzyıl toplumsal yapısına dair yeni bilgiler yer alacak. Tosun, “Arşivler bitmez; yalnızca sabır ve merakla okunmayı beklerler.” diyerek üretkenliğini sürdürdüğünü belirtiyor.
Son söz
Bugüne kadar 95 eseriyle Alucra’nın geçmişine ışık tutan Murat Dursun Tosun, yerel tarih bilincini canlı tutan nadir araştırmacılardan biri olarak hafızalarda yerini aldı.
Kimi zaman bir köyün tarihini, kimi zaman bir Osmanlı kaymakamının yaşamını belgeleyen Tosun, yalnızca bir yazar değil — geçmişle gelecek arasında köprü kuran bir kültürel hafıza emekçisi.
Haber: Yavuz Kayacık

Eserlerini kütüphanelere bağışladı