Giresun Haberleri

Sisdağı, Yayla İle Mera Arasında Kaldı

Bu yazıyı paylaşın

Dün ikindi namazını evde kılıp, her gün mutat en az 7000 adım yürüme vazifemi tamamlamak için Sisdağı Çayırobası merkez kahve yanına kadar yürümek için yola koyuldum. Giresun toprağından çıktım, Trabzon Ambarlı obasına, oradan asfalt yola kavuştum. Köprüyü geçip tekrar Giresun topraklarında yürümeye devam ettim.

Kahve kapısı kalabalık. Tam 12 araç saydım. Üç tanesi jandarma. Yaklaştım Giresun Valisine ait araç Türk Bayraklı, Kırmızı plakalı.  Eynesil Kaymakamı kırmızı plakalı. Bir kısmı sivil, bir kısmı resmi plakalı.

Daha yaklaştım. Eynesilli bir vatandaş konuşuyor. Yüzü Valiye dönük, konu mera davası.

Daha varalı iki üç saniye oldu. Vali Bey ayağa kalktı. Vedalaştı. Beni tanıyanlar “hoca geç kaldın”  dediler.  “Vali Bey kaç dakikadır buradalar” diye sordum. “On dakika olmadı” dediler.

Olsun, elini sıktım. “Hoş geldiniz Sayın Valim” dedim.

Ben son konuşulan konuyu duymuştum. Geçen yıl bu yaylada korkunç yıkım oldu. Bütün evlerin bahçe tel kazıkları söküldü.  Çaplama, beton duvarları yıkıldı. İnsanların yüz binlerce masrafları heba oldu. Devletin Görele Kaymakamı ve Giresun Valisinin emri ile sözde ineklere otlaklar açıldı.  Sanki bu otlaklar yayılmıyor; çürüyüp toprak oluyordu. Sisdağı’nda 7000 haneden ancak on, on beşinde inek besleniyor. Sisdağı hayvan otlatma yeri değil, tatil ve mesire yeri olmuş.

Sisdağı’nın mera ile hiç benzerliği yok. Yerleşim yerlerinin dışı orman. Tümü Orman Bakanlığının arazisidir. Yerleşim yerlerindeki ev sahiplerinin bahçelerinin çoğu pancar başta, ekip biçtiği sebze bahçeleridir.

Bir el 300 senelik yaylayı her nedense mera yapmış. Burası otlak, vadi arasında, susuz hayvan otlatma alanı olarak mera statüsüne sokulmuş. Aradan 7 yıl geçmiş. İşler gizli, kapaklı yerlerde pişirilmiş. Ne bir toplantı ne de bilgilendirme yapılmış. Yıkım yapılırken de aynı. . .

Sisdağı tüm literatürlerde yayla geçiyor. Hem de 300 senelik tapularda bile. 7000 ev var. Sağlık ocağı, kahve, lokanta, kasap, cami, kuran kursu, bakkalı, birde asfalt iki hat ulaşımı olan, bazı gazetelerde Türkiye’nin 82. ili olarak tanımlanan,  kapsadığı alanı ile büyük bir şehri andıran bir yayla.

Bu muhteşem yere nasıl mera dediler. Nasıl böyle bir karara vardılar. Yayla derin vadilerle yükselen dağların başlarında oluşmuş düzlüklere,  mera ise vadilerdeki otlaklara denir. Bu kararı almak için önceden, üniversitelerin coğrafya hocalarından bilirkişi görüşü niçin alınmamış.

İşte zamanında kahve kapısına varabilseydim Sayın Giresun Valimize bunları usulüne uygun olarak anlatacaktım.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım