Online Giresun Platformu
Dokunulamayanlara dokunulmaya başlanmış! Acaba arkası gelecek mi? Mazot parasına muhtaç hale gelen/getirilen İl Özel İdare Genel Sekreteri görevden uzaklaştırılmış!
Hayret!
***
Kurum hakkında bugüne kadar pek bilgi sahibi olmayanlar “Efendim niye hayret, ne var bunda, bir atanmış ilk defa mı görevden alınıyor, atayan siyasî irade atadığını gerekli gördüğü anda alabilir de!” diye düşünebilirler… Lakin kazın ayağı öyle değil…
***
Mevzuyu unutanlar ve yeni bilgi sahibi olanlara önce kısa bir hatırlatma yapalım.
İl Genel Meclisi Üyelerinden biri, bir yıl önce “Yaşanan bu afetler dolayısıyla İl Özel İdaresi’nden araç ve gereç talebinde bulunduk. Ancak yakıt olmadığı gerekçesiyle araç gönderilemeyeceği ifade edildi. Bu nedenle de ben de katkı sağlamak adına İl Özel İdaresi tarafından İl Genel Meclis Üyesi olarak tarafıma yapılacak olan Huzur Hakkı ve Komisyon ücretlerimin iadesini yapmayı talep ediyorum” şeklinde bir açıklama yapınca;
Bendeniz de 23 Haziran Pazar 2019 tarih ve “Mazot Parasına Muhtaç İl Özel İdaresi” başlıklı makalemizde demiştik ki;
- İl Genel Meclisi üyesinin bu ifadeleri bir kahramanlık, bir vefakârlık, bir yardım severlik ifadeleri midir, yoksa bir acziyetin, bir kurumun iflasının ifşası mıdır?
- Bir Özel İdare, mazot parasına muhtaç hâle nasıl gelir?
- Şayet bölgede heyelan meydana geldiğinde İl Özel İdare araçları mazot parası olmadığından müdahale edemiyorsa, dahası belki de yol kenarlarındaki su kanalları zamanında açılmadığı için heyelan meydana geliyorsa; bunun sorumlusu İl Özel İdaresini mazot parasına muhtaç hâle getirenler olmaz mı?
- İl Özel İdaresinin heyelana müdahale edememesi gerçekten mazot parasının yokluğundan kaynaklanıyorsa; Meclis üyelerinin özel idareye maaşlarını bağışlama yerine bunun sorumlularını sorgulaması gerekmez mi?
- Giresun İl Özel idaresinin bu durumunu iktidarıyla, muhalefetiyle milletvekilleri bilmiyorlar mı?
- Biliyorlarsa, şimdiye kadar sorumlular hakkında neden gereken işlem yapılmamıştır?
- Yoksa sorumlular arasında dokunulamayan kişiler mi var da, soruşturulmaya cesaret edilememektedir?
Hadi bakalım, bundan böyle yetkilileri soruşturmaya ve sorumlular hakkında işlem yapmaya, kamuoyuna tatmin edici açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Bu mesele kamufle edilemeyecek kadar ehemmiyetli ve bir o kadar da vahim bir meseledir. Belki de AK Parti’nin bugün itibariyle geldiği durumun şifreleri de burada saklı bulunmaktadır!
Bu saatten sonra bu meseleyi kim kamufle etmeye kalkışırsa bu heyelanın da altında onlar da kalır!
***
İl Özel İdare hakkındaki tartışmalar ve iddialar öyle bir iki yıllık da değildi…
Genel Sekreterin görevden uzaklaştırılma sebebini nedir bilmiyoruz, zaten hiçbir zamanda bilinmeyecektir, bilinmesi de mümkün değildir. Zira görevden alınan hiçbir personel hakkında bugüne kadar şu sebeple alınmıştır diye bir açıklama yapılmamıştır, yapılmaz da.
***
Ancak, görevden alınmanın İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu’nun talimatıyla olduğu söyleniyor…
Muhtemeldir ki, Sn. Soylu, sel felaketi münasebetiyle Giresun’da bulunduğu sürede bu sahada özel bilgilere ulaşmış olmalı…
***
Şayet İl Özel İdare Genel Sekreterinin görevden uzaklaştırılma sebebi “geçmişte hakkındaki iddialar ise” bu yetmez, arkası gelmesi gerekir!
Malum, atanmış bir bürokrat, bir değil birden ziyade yanlış yaptığı halde, üstelik aradan aylar ve yıllar geçtiği halde ona dokunulmamış ise; mutlaka onu koruyan arkasından bir takım ağabeyler var demektir.
Zira bir bürokrat (kim olursa olsun) uzun süre bir yerde arkasında hamisi olmadan yanlış icraat yapmaya cesaret edemez. Edecek olsa zaten orada oturamaz.
- Bu itibarla, böyle bir ortamda bir görevliyi almakla meseleyi örtbas edemezsiniz, dosyayı kapatamazsınız!
- Koruyucu hamiler de mutlaka ortaya çıkartılmalı ve onlardan da hesap sorulmalı…
- Yapılan yanlışlar içerisinde kamunun (yetimin) hakkı başkalarına peşkeş çekilmiş ise o haklar geri alınmalı!
- Hukukî ve idarî soruşturmalar açılmalı!
***
Bu vesileyle Bakan Sn. Soylu’ya hassasiyetinden dolayı teşekkür ederken; Hz. Ömer’in “Hangi vali birine zulmeder ve o zulüm bana şikâyet olunur da; ben o zulmü ortadan kaldırmazsam; o kimseye ben zulmetmiş ve adaletten ayrılmış olurum” vecizesini de hatırlatmak isteriz…
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
14 Eylül 2020 Pazartesi / 26 Muharrem 1442