Giresun Haberleri

Gelevera’yı Keşfetmek*

Bu yazıyı paylaşın

Espiye sınırları içerisinden akan ve denizle buluşan Gelevera Deresini her gördüğümde nedense içimde burada büyük bir kültürün, geçmişin yattığını düşünürüm. Adeta sizi içerisine çekiyor ve “beni lütfen keşfedin” diyesi geliyor. Belki tarihçi olmamızdan, bölge ile ilgili yer yer çalışmalar yaptığımızdandır diye düşünüyorum. Ama Gelevera’yı keşfetmenin bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.

Gelevera bir yer adı olarak farklı şekillerde ifade edilmektedir. Bunlar; Gelevera, Gelevara ve Gelivera’dır. Ancak esasında gerçek adının Gelevera olduğunu düşünüyorum. Bu adın hangi anlamlarda kullanıldığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Acaba diyorum “gelmek” ve “varmak” fiillerinin birleşmesiyle mi oluştu? Ancak bu ad ile bir dere ve yayla bulunmaktadır.

Dere, Gümüşhane-Alucra sınırında bulunan ve halkın Hâlbaba diye andığı Akılbaba dağından doğan Boynuyoğun, Karadoğa ve Karaovacık dereleri; farklı derin vadiler ve gür ormanlar arasından geçerek kuzeyde Güce ilçe merkezi yakınlarında Espiye’nin Arpacık köyü altında birleşir ve Gelevera adını alır. Gelevera, aslında Boynuyoğun deresinin doğduğu yaylanın da adıdır. (XVI. Yüzyılda Gelevera Vadisinde Bir Türkmen Dervişi Kasım Dede ve Boynuyoğun Zaviyesi, s.1)

Gelevera deresinin şimdiki adı yer adlarının Türkçeleştirilmesi kapsamında “Özlüce” olarak değiştirilmiştir. Bu değişim esasında geçmişin kültürüne bir engeldir. Ama Halk Özlüce’yi kesinlikle benimsememiş olup bu isim sadece harita kayıtlarında yerini korumaktadır. Espiye’nin doğusundan denize dökülen dere doğuda Adabük, batıda ise merkez mahalleleri birbirinden ayırır. Denize döküldüğü yerde iki adet köprü bulunmakta olup buradaki köprüler tarihsel süreçte zaman zaman tahribata uğramıştır. En son 22 Ağustos’ta meydana gelen selde de Gelevera 1 köprüsü çökmüştür. Derenin iç kesimlerine doğru da yer yer köprüler bulunmaktadır.

Derenin suyu yaz ve kış bol olup eğimin fazlalığı nedeniyle akışı hızlıdır. Uzunluğu 80 km.’dir. Derenin üzerinde 140 m yüksekliğinde, kaya dolgu tipinde inşa edilen Gökçebel Barajı yer almaktadır. (Kaynak: Giresun İli Doğa turizmi master planı 2012-2023, S.26) Vadi boyu çok karmaşık bir yapı olduğu için buraya ilk defa gidenler mutlaka kafalarının karışacağını bilmelidirler. Çünkü bu vadi bir iki gitmeyle hemen bilinmez, ya da kendinin bilinmesini istemez.

Gelevera Deresi akış hızının fazla olması ve etrafındaki dağların dik olması nedeniyle aşırı yağmurlarda taşma göstererek yukarıda belirttiğimiz gibi sellere neden olmuştur. Tarihi kayıtlara bakıldığında bunun sık örnekleri vardır. Bölgemizde son yüz yılda yaşanan sel felaketlerini inceleme fırsatı buldum ve bunlardan birçoğunda Gelevera deresinin taşarak can ve mal kaybına neden olduğunu gördüm.

Gelevera’nın üst kesimlerinde ormanlık alan bol olduğu için öncelerden burada dereden faydalanılarak salcılık ile tomrukların sürüklenip Espiye’ye indirildiği ile ilgili rivayetler anlatılır.

Gelevera deresinin türküsü de vardır. Bu türkü ilk başlarda Trabzon Rize yöresinin türküsü gibi algılansa da Giresun yöresine ait bir Karadeniz türküsüdür. Bu türkünün öyküsünde de aşırı yağmur nedeniyle derenin taşması ile başlayan ve sonra devam eden bir olay halk arasında anlatılır:

Hava kararmış, şimşekler çakmış ve aşırı yağmurlar Gelevera deresini doldurmaya başlamış. Okuldan çıkan öğrenci servisi aşırı yağmur nedeniyle oluşan heyelanla Gelevera deresine yuvarlanmış ve içinden sağ çıkanlar arasında Hasan ile Elif de varmış. Bir dala tutunarak yaşam mücadelesi vermişler. Ancak Elif’in yüzü yara bere içinde kalmış. Hasan Elif’e buradan sağ kurtulursak sen de benim yüzümü bıçak ile kes demiş. Hasan ile Elif evlenmişler. Ancak aşk yüzünden bu iş gerçekleşmemiş. Bir süre sonra Hasan kansere yakalanınca Elif verdiği sözü tutarak bıçakla Hasan’ın yüzünde yara açmış. Hasan’ın ölümü üzerine de bu türkü ortaya çıkmış.

Yukarıda bahsi geçen olaylardan, hikâyelerden oldukça fazla olduğunu hissediyorum ve bunları zaman zaman araştırıp sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Gelevera’nın o engin kültürünü, yapısını keşfederek bir nebze de olsa ortaya çıkarmak gerekir.

*Adnan Yazıcı – Tarihçi Yazar – Espiye MEM Şube Müdürü

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım