Online Giresun Platformu
Ülkemizin dört bir yanı 28 Temmuzdan bu tarafa alev alev yanıyor. Bu gün açıklanan resmi verilere göre, yangınla mücadele sırasında, 6 can kaybı 410 civarında yaralı olduğu belirtildi. Ölen yurttaşlarımıza, rahmet yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Bütün yangın bölgelerine geçmiş olsun. Ormanlarımızda yaşayan binlerce hayvan yani canlı, cayır cayır yandı, çaresizce. Giden orman varlığımız, haritadan silinen köyler, evleri, malları, anıları yanan mahvolan, mağdur binlerce insanımız.
Her yıl maalesef bu manzarayı tekrar tekrar artarak yaşıyoruz. Çoğunun, terör örgütleri eliyle çıkarıldığı tescilli artık ancak, emlak ve arazi rantı nedeniyle de bu yangınların çıkarıldığında bir gerçek. Tabii ki, ihmal dikkatsizlik sonucu çıkan yangınlarda var. Daha önce özellikle sahil bölgelerinde, çıkan yangınlar sonrası nasıl otellerle dolduğu nasıl rantta teslim edildiğini araştırırsanız görülür. Bu yangınlara sebep olanları lanetliyorum. Kriminal boyutunu ve sorumlularının da bir an önce bulunup gereken cezaların verilmesini temenni ediyorum.
Bu içimizi yakan manzara karşısında, yine canımızı sıkan ve acıtan bir başka garabeti yaşıyoruz. İlgili bakan açıklıyor, Devlet envanterinde ”Yangın söndürme uçağı yok” Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sayfasında 3 uçak ile birlikte, yangın için hazır tutulan araç-gereç envanteri yazılı. Türkiye gibi terör saldırıları, sabotaj gibi riskleri olan ve her yıl bu durumu yaşayan bir ülke için, duyarsızlığın ve gerçeklikten ne ölçüde kopulduğunun trajik bir göstergesi. Ülkem adına kahroluyorum. Her yıl tekrarlanan bu can ve milli servet kaybımızı önlemeye yönelik ne yapıldı. Allah aşkına.
Araştırma yaptım. Devlet hizmetinde daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 8 ila 16 özel uçak (Bu konuda resmi makamların açıklamaları ile detay verilerek açıklanan gayri resmi rakamlar var.) 3 tane de helikopter bulunuyor. 120.000 civarında resmi makamlara tahsisli makam aracı kullanılan bir ülkede yaşıyoruz. Ankara’da gördüğüm için biliyorum onlarca kiralık, resmi kuruluşların milyonlarca kira ödediği devasa plazalar. Saraylar, yazlıklar milyarlarca har vurup harman savrulan bu milletin vergileri, kaynakları.
2018 yılında, Yunanistan’da orman yangınları sırasında, THK (Türk Hava Kurumu) uçakları yardıma gittiğini ve Ülkemizde çıkan yangınlara da 9 adet yangın söndürme uçağıyla müdahale ettiğini çok iyi hatırlıyorum. THK 9 uçağı iş göremez denilerek hangarda, 11 Pilot (Bir pilotun yangın söndürme uçağı pilotu olması için 1.500 saat söz konusu uçaklarda tecrübeye sahip olması gerekiyormuş) ve 15 teknisyeni işten çıkarılmış.3 yıl oldu THK’nu kayyum yönetiyor ve kayyumda eski bir AKP’li siyasetçi. Yetkililer hatta Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor; “THK uçakları uçacak durumda değil” diye. THK kötü ya da işinize gelmediği şekilde yönetiliyordu, kayyum atadınız. Peki, THK 3 yıldır ne yapıyor? Hangi uçağı aldı ya da mevcut uçaklarla ilgili hangi çalışmayı yaptı?
Her bakan ayrı ayrı uçakla bu güzelim Ülkenin semalarında cirit atarken, bu ülkenin ormanları, İnsanları, evleri, orman hayvanları yanıyor, müdahale edebilecek kapasitede yangın söndürme uçağı yok! Yazık çok yazık…
Yetkililer açıklama yapıyor. Yurt dışından gelen uçaklarla ki 16 tane geldiği ya da geleceği ifade ediliyor. (Aynı kovid aşısında olduğu gibi, hala aşı üretiyoruz!)
“BAĞDAT HARAP OLDUKTAN SONRA” Aslında, söz konusu itibar değil, yönetenler rahatlarından tasarruf yapıp ta bu güzelim ülkenin ihtiyaçlarını önceleyememeleri. Biz bu kafada olduğumuz sürece çok daha yanıp yıkılırız.
Yangın bölgelerinde canı pahasına mücadele eden, Orman Muhafaza Memurlarına, belediye çalışanlarına, gönüllü vatandaşlarımıza, tüm çaba sarf eden insanımıza teşekkür ediyorum. Allah yardımcıları olsun. (İlgili bakanlar ve üst düzey bürokratlar hariç! Şimdi bakanın birinin açıklamasını izledim, sinirim alt üst oldu. Dünyanın en iyi yangın müdahale imkânlarından biri bizdeymiş.)
Yangın bölgesine ilk etapta gönderileceği belirtilen 10 milyon TL, geçen aylarda Almanya’dan alınması düşünülen bir makam aracı fiyatı kadar nerdeyse. Umarım, bölgede tüm mağdurların yaraları sarılır, bir an önce.
İnancım; Bu ”Necip Türk Milleti” önüne koyulacak ilk sandığı, birileri için cehenneme çevirip, herkese hak ettiğini verecektir.
*Haşim Birol Tekin- Doğankent Eski Belediye Başkanı