Giresun Haberleri

İmam Derste Sancısı!

Bu yazıyı paylaşın

“İmam Derste” diye başlık atmış malum gazetelerden birisi. Hem de kocaman puntolarla. Haberin görselinde ise sarık-cübbeli iki din görevlisi camide öğrencilere bir şeyler anlatıyor. Haber başlığından ve detayından imamların okullarda öğrencilere değerler eğitimi adı altında ders anlatmasından rahatsız oldukları anlaşılıyor. Ama haberin görseli okuldan değil camiden. Tabi öcü gibi gördükleri sarık-cübbeli iki tane hoca. Laiklik elden gitti tabi!

Herkes biliyor ki hiçbir imam cami dışında sarık-cübbe ile görev yapmaz. Yani imamlar okullarda sarık cübbe ile vazife yapmazlar. Ama bu iş bu gazete görselinde camide sarık cübbeli imam resmini tercih ederek bir taşla iki kuş vurmaya çalışmış.

Haber detayında neler var neler! Değerler eğitimi çerçevesinde manevi danışmanlar okullarda konferanslar vermişler, imamlar okullara gelmiş, ortaokul öğrencileri camiye götürülmüş(vay canına!) ve en vahimi de neymiş biliyor musunuz? Kente gelen üniversite öğrencilerini müftülük karşılamış. Bu, laik eğitime vurulmuş bir tırpanmış. Vay canına!

Ve bu sözde haberle ilgili son bir not. Manşet olan bu sözde haberin çevresinde üç tane daha haber var ki aslında bunlar da bunların zihniyetini yansıtması bakımından önemli. Üç haberin üçü de bir şekilde din ve dini değerler aleyhinde yalan ve çarpıtma içeriyor.

Biz bu zihniyeti artık iyice tanıdık. Asla değişmelerini beklemiyoruz. Sevindirici olan şu ki artık eskisi gibi boruları ötmüyor. Bir nevi kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Eskisi gibi değil artık. Alternatif haber ve bilgi kaynakları yaygınlaştı. Ancak üzücü olan şu ki bu zihniyetin hedef kitlesine ne kitlersen yiyor maalesef. Yalan ve çarpıtma olup olmadığı hiç önemli değildir. Benim gazetem ne yazdı ise doğrudur, benim televizyonumda bu haber yayınlandıysa doğrudur anlayışındalar. Bu sakat anlayış daha sonraları gerçeğin ortaya çıkmasıyla birlikte büyük travmalara sebep oluyor.

Bu ülkede herkes şunu bilsin ki imam (müftü, müezzin-kayyım, Kur’an Kursu hocası vs) illegal bir örgüt üyesi değildir. Devletimizin cumhuriyetle yaşıt bir kuruluşu olan Diyanet İşleri Başkanlığının mensubu, 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi devlet memurudur. Devletten maaş almaktadır. Yasal ve anayasal görevi de “toplumu din konusunda aydınlatmaktır”. Bu görev de sadece cami içine mahsus değildir. Hocaların vazife alanı cami ile sınırlı değildir. İmamın ne işi var okulda da ne demek? Yüzde 98 Müslüman olan ülkemin insanlarına dini hususlarda rehberlik etmek hocaların vazifesi zaten. Devlet bunun için maaş veriyor. Kaldı ki okullardaki faaliyetlerden neden rahatsız oluyorsunuz? Bu işler kaçak köçek de olmuyor. İlgili bakanlıklar arasında bir protokol çerçevesinde ve ilgili mülki amirin onayı ile yapılıyor. Ve bu hocalar derslerinde örgütsel faaliyet yapmıyorlar. Müslüman çocuklara Müslümanlığın değerlerinin anlatıyorlar.

Şurası bilinsin ki “DİN” insanlara hayatın her alanına dair söz söyler. Sadece namaz kılın oruç tutun demez. Din;  yalan konuşmayın, gıybet etmeyin, ticarette hile yapmayın, faiz yemeyin, miras taksimatında şöyle-şöyle davranın, tesettüre dikkat edin, anne-babaya itaat edin, evlenme ve boşanmalarda şöyle-şöyle davranın da der. Bu sebeple hocaların vazife alanı insanımızın olduğu her yerdir. Kimse rahatsız olmasın. Doğumdan ölüme hocalar/imamlar bizimledirler. Doğduğumuzda kulağımıza onlar ezan okurlar. Öldüğümüzde de son yolculuğumuza yine onlar uğurlarlar.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım