Giresun Haberleri

Kadırga Yaylasına Yürüyüş…

Bu yazıyı paylaşın

Çarşı içinde, çok eski, klasik taş döşemeli daracık sokakların birine girdik. Sokak ortasında tahtadan çevirme küçük bir lokanta gördük.

Lokantaya girdik. Selam verdik.

-Çorba var mı diye sordum.

-Beyim bizde çorba olmaz. Ocakta haşlama pişiyor. Bir saate çıkar dedi.

-Çok açız. Bekleyemeyiz. Ne kadar piştiyse, öylece getir.  Razıyız dedim.

Biraz düşündü.

-Oturun dedi.

Bir masaya çöktük. Üç sahanda dumanı başında tüten haşlamaları getirdi. Kaynar kaynar suyunu; çekiştire çekiştire etlerini yedik.

Sahan başı sekizer liradan 24 lira ödedik. Teşekkür edip çıktık.

Kadırganın doğu kısmı çimen ve nispeten pazar yerine göre daha düzgün. Kıyısında iki yemi bina var. Birinde otel yazıyor.  Diğeri lokanta. Binaları geçtik.  Güneşin doğuşunu izlemek için çimene oturduk. Saate baktım; sabah 6.30.

Yarı uyuklayarak yarım saat kadar oturduk. Altımızda hayli kalabalık Dorukgeriş Obası uzanıyor.

Kadırga çarşı olarak bakımlı değil.  Onlarca küçük küçük taş binalar, bir yamanın beline yapılmış. Arazi bayır bacak. Araları toprak ve taş döşeme.  Caddesi,  geniş alanları yok. Bir intizam,  bir plan dahilinde değil. Karma karışık kır pazarı. Karşısında ve uzaklarındaki vadilere serpilmiş obaları var.

-ArkadaÅŸlar Kadırga’da iÅŸimiz bitti. Åžimdi tekrar Sisdağı’na kadar yürüyeceÄŸiz. Cuma namazını Erikbeli Camiinde kılarız. Ne diyorsunuz?

-Tamam, gidelim dediler.

Saat 7’de Kadırga’dan ayrıldık. Yol stabilize ama temiz. Güle oynaya,  temiz havayı içimize çeke çeke yürüyoruz.  Saat 8 de KızılaÄŸaç obasına girdik. GiriÅŸin saÄŸ yanda bir tepe var. Tepede de bir kahve, kahveden müzik sesi geliyor.  Vaktimiz var. “Çıkalım birer bardak çay içelim” dedim.

Bir genç kahveyi temizliyor.  Kapıdaki çimenin üstüne masa ve koltuk çıkarmış. Selam verdik.

-Çayın var mı?

-Suyunu koydum.  Kaynıyor,  biraz bekleyin. Hem sucuklu yumurta da pişiriyorum. Birlikte kahvaltı yaparız.

-Olur dedim.

Koltuklara oturduk. Önümüzde Beşikdüzü Kızılağaç obası var. Düzlük araziye konuşlanmış. Arkamızda Şalli Obası var. Yamaya aşağı yerleşmiş. Kahve tepecikte.  Tatlı bir sabah yeli ediyor. Hava az serin,  dokunmuyor.

Çayı içtik.  Sucuklu yumurtayı yedik. Beş kuruş para almadı.

Genç Zonguldak’ta bulunuyormuÅŸ. Babası çağırmış, anahtarı vermiÅŸ, “al iÅŸlet” demiÅŸ.  Bugün ilk iÅŸ günü imiÅŸ.

Vedalaşıp yola indik. İstikamet Erikbeli.  Yorulmuyoruz. Yol hep iniş aşağı. . . ( Devam edecek)

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım