Giresun Haberleri

Topal Osman Ağa’ya Hakaret Giresunluları Üzdü

Bu yazıyı paylaşın

Birgün Gazetesi yazarı ve TV yapımcısı Nazım Alpman’ın bir yazısında Giresunluların medarı iftiharı Topal Osman Ağayı mafya liderleriyle karşılaştırması Giresun camiasını üzdü.

Yazının yayınlanmasından kısa süre sonra Giresun STK yöneticileri gerek sosyal medyadan gerekse diğer yollardan konuyla ilgili açıklamalar yaparak Yazar Nazım Alpman’ı kınadılar ve yazının düzeltilmesini, Topal Osman Ağa ve Giresunlulardan özür dilenmesini istediler.

İlk tepkilerden birini ortaya koyan Bayrampaşa Giresunlular Derneği Başkanı Tülay Tahmaz, Özür Dileyeceksin Nazım Alpman! başlıklı açıklamasında ”Bu ülke de Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı ve Milli Mücadele Kahramanı Osman Ağa düşmanlığı yapmak olsa olsa şer güçlerin değirmenine su taşımaktan öteye geçmez. Osman Ağa düşmanlığı yapmak isteyen ve yanlış bilgilerle donatılan bu kara zihniyetin bir zihniyet devrimine ihtiyacı var. Tarih yalan söylemez. Tarihi yalan söyleyenler utansın. Atatürk ve onun silah arkadaşları Osman Ağa ve Giresun Uşakları Cumhuriyetin ta kendisidir. Artık bugün milletçe şunu daha iyi anlıyoruz ki; Topal Osman Ağa’dan yarım kalan işimiz var. Topal Osman Ağa “Vatanın ha ekmeğini yemişim ha uğruna kurşunu” diyerek yola çıkmış milli kahramandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en güvendiği silah arkadaşı ve yaveridir. Söz konusu ülkenin bekasıysa; Vatan için can alınır, can verilir. Osman Ağa Vatanı için can alıp can vermiş bir kahramandır. Ruhu şad, mekânı cennet, kabri nur bahçeleri olsun” dedi.

Daha sonra görüş açıklayan Bursa Giresunlular Derneği Başkanı Üzeyir Aktaş “Birgün yazarı Nazım Alpman’a cevabımızdır. Mürekkebi ve kalemi, Müslüman Türkleri katleden ermeni taşnak ve rum çetelerinin akıttığı masum atalarımın kanıyla beslenen, besleme artığı, aslının ne olduğu meçhul, sendikacılıktan bozma yazar bozuntusu Nazım Alpman’ının yayınladığı, Milli Mücadele kahramanımız Milis Yarbay Şehit Osman Feridunoğlu ve gönüllü alayı hakkındaki ithamlarla dolu, tarihi gerçeklerden uzak yazısı, Türk ve İslam düşmanı kesimlerinin mağlup olmalarının vermiş olduğu hazımsızlıktan dolayı sürekli yaptıkları provokatörlüklerinden bir tanesidir. Bu tarz yazı ve ithamlar Türk Milleti’nin nezdinde yok hükmündedir. Vatan hainlerinin maşası olmuşların, Milli kahramanımız Osman Ağa ve gönüllü alaylarımızın yaptıklarıyla bir alıp veremedikleri olanların, geçmişten gelen bir kuyruk acısı olduğu her zaman ortaya çıkmıştır. Bu yazar bozuntusunun mazisi araştırıldığında da onunda geçmişinde yarım kalmış bir hesabın olduğu ihtimal dahilindedir. Şu bilinsin ki, Karadeniz’de, Giresun’da Osman Ağa’nın liderliğinde başlayan 42. ve 47. gönüllü alay ruhu ve anlayışı kıyamete kadar devam edecektir” dedi.

Topal Osman Ağa hakkında kitap yazan Gazeteci Yazar Seyfullah Çiçek ise Haddini Bil Birgün Gazetesi! başlıklı yazısında;

Osman Ağa ve Giresun Uşakları söz konusu olduğunda, orada biraz duracaksın, arkadaş! Ey muhterem, Osman Ağa ve Giresun Uşakları ile ilgili bugüne kadar kaç kitap, kaç makale, kaç belge okudun.

Osman Ağa’nın alaylarından Gençağa Dede diye biri demiş, miş ki…

Tarih, öyle mış, mışlarla yazılmaz.

Belgen var mı, belgen? Ben “Kurtuluş Savaşı’nın Efsane Kahramanı Milis Piyade Yarbay Giresunlu Topal Osman (Osman Ağa) kitabımı kaleme alırken 126 kaynaktan yararlandım. Yine de çok eksiğim olduğunun farkındayım.

Balkan Gazisi, Koçgiri ve Pontus İsyanları’nı bastıran, Sakarya Meydan Muharebesi’nin kaderini değiştiren büyük kahraman, aynı zamanda da TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın özel korumalığını üstlenen gözü pek fedai Osman Ağa’dan bahsederken, önce şapkanı öne eğeceksin, sonra kaleme sarılacaksın!

Bilmediklerini de bilenlerden öğreneceksin!

Yine Tarihçi Yazar Hüseyin Gazi Menteşeoğlu da “Birgün Gazetesi’nde Osman Ağa’nın da adının geçtiği yalan ve iftiralarla dolu bir makaleden dün akşam Seyfullah Çiçek hocamın paylaşımı ile haberim oldu. Makalede Osman Ağa ile ilgili bölümleri okuduğumda her zaman olduğu gibi dile getirilen öncelikle Ermeni ve Rum ahalinin sözde katledildiği ve onlardan kalan taşınmaz malların Osman Ağa tarafından gasp edilmesi iddialarını taşıyor. Yazar haklılığını kanıtlamak için birkaç kitabı örnek gösteriyor ancak ne kendisi nede kaynak kitaplarındaki ifadeler her zamanki gibi tarihsel açıdan belge niteliği taşımıyor. Bu nedenle inandırıcılığı da kalmıyor. Çünkü tarih belgeyle yazılır. Belge yoksa tarih açısından yazdıklarınızın önemi de yoktur.

Özellikle Merzifon’la ilgili Ermeni ve Rumların katledildiği konusu aslında tarihte tam tersi olarak yani Fatsa’dan Sinop’a, Çorum’dan İnebolu’ya, Samsun’dan Ladik’e, Alacam’a kadar Ermeni ve Rum çeteler tarafından Türk köylerine uygulanan baskınlar olarak belgeleriyle ispatlanmış Türk katliamıdır. Yetişkin her Türk neferinin vatan savunmasında olduğu bu köylerdeki yaşlı, kadın ve çocuklar sadece Türk oldukları için katledilmiş ve bu katliamlar tarihi belgelerle gözler önündedir” dedi.

Gazeteci Yazar Nazım Alpman yazısında “Bizim memlekette devletin her daim mafyaya karşı kollayıcı bir şefkati söz konusudur. Taa Cumhuriyet öncesinden başlar bu gelenek. 1920’lerde Doğu Karadeniz bölgesinde faaliyet yürüten Topal Osman vardı. Resmi Tarihe göre Milli Mücadeleci bir “kahraman” kabul edilen ve Osman Ağa olarak anılan bu “kahramanın” en büyük özelliği bölgedeki Rum ve Ermenilerin mallarını gasp edip canlarını almaktı” demişti.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım