Online Giresun Platformu
TÜRMOB’da tarihi fırsat doğdu

18-19 Ekim tarihlerinde yapılan TÜRMOB seçimleri tarihi bir fırsat doğurdu. Bilindiği gibi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin oluşturduğu üst birlikte seçimler hiçbir akademik odada olmayan bir sistem ile seçiliyor. Nispi temsil sistemi ile adaylar ve gruplar aldıkları oy oranında yönetimde söz sahibi oluyorlar. Buraya kadar her şey normal ancak kanunda seçilecek kişiler yanında ünvanlara göre de kotalar konmuş durumda. Yani yönetim kurulunda 9 üyenin 5’ini YMM 4’ünü de SMMM’ler oluşturmak zorunda. Diğer kurullarda da ünvanlar ve seçilecek kişiler de tadat edilmiş olması bazı karışıklıklara ve hukuki uyuşmazlıklara sebep oluyor. Nispi temsilin uygulamaya konulduğu zamandan beri uyuşmazlıklar devam ediyor.
Birlik Yönetim Kurulu Madde 35 – Birlik Yönetim Kurulu, kayıtlı olduğu meslek odasında en az üç yıl kıdemli olup serbest veya bir işyerine bağlı olarak bu Kanun hükümlerine göre fiilen mesleki faaliyette bulunan Birlik Genel Kurulu üyeleri arasından üç yıl için seçilen dokuz asıl ve dokuz yedek üyeden oluşur. Yönetim Kurulu üyelerinden beşinin yeminli mali müşavir olması zorunludur. Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler. (3568 sayılı yasa)
Bu maddeye göre açık ve net olarak yönetim kuruluna 9 asıl ve 9 yedek üyenin seçileceği söylenirken yönetim kuruluna 5 YMM’nin seçileceği belirtilmiştir. Bu durum uygulamada asıl listede 5 YMM olarak algılanmış ve bugüne kadar da böyle uygulanmıştır. Çoğunluk sistemi uygulanırken bu durum çok da dikkat çekmemişken nispi temsilin uygulanmaya başladığı 2010 yılından itibaren birçok hukuki tartışmaya konu olmuştur. Oysa yine aynı kanunun 38. birlik disiplin kurulu maddesinde “Asıl üyelerin üçünün Yeminli Mali Müşavir olması mecburidir” diyerek konuyu tasrih etmiştir. Bu maddede böyle bir düzenleme yapılmamıştır.
Geçen senelerde konu yine gündeme gelmiş Turgay Kanarya ve Muharrem Kaya konuyu İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu nezdinde takip ederek hakları olan üyelikleri almışlardı. Adı geçenler listelerinde ikinci sırada olmaları sebebiyle aldıkları oyların yarısını kazandıkları iddia edilerek seçilemedikleri belirtilmişti. Oysa birinci sırada kullanılamayan oy grubun oyu olarak Serbest Muhasebeci Mali Müşavir kontenjanı için kullanılmalıydı. İlçe seçim kurulu adayların isteğini reddederken itirazla gittikleri YSK grubun aldığı oyun hesaba katılmasını karara bağlamıştı.
Bu sene yapılan seçimde ise benzer görüntüler ortaya çıktı. Kanunda belirtildiği şekilde yönetim kurulunda oylar 1 den 9 kadar bölünmesi suretiyle Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubunun 6 üye kazandığı sabit iken bunun YMM ve SMMM olarak dağılımında sorun ortaya çıkmıştır. Listenin 5.sırasındaki Güney Yılmaz SMMM olduğu için seçilemediği gerekçesiyle sıralamadan çıkarılmış ve 6-7 sıralardaki YMM’lerin kazandığı açıklanmıştır.
Benzer bir durum Türkiye Muhasebeciler ve Denetçiler Platformu (TÜMDEP) listesinde de ortaya çıkmıştır. Listenin 1 ve ikinci sıralarında bulunan SMMM’ler es geçilerek üçüncü sırada bulunan YMM’nin kazandığı açıklanmıştır. 1 ve 2 sıradaki arkadaşların konuyu yargıya taşıyıp taşımayacağını şimdilik bilmiyoruz ama SMMM’ler açısından ortaya tarihi bir fırsat çıkmıştır. Şayet yargı konuya olumlu bakarsa yönetim kurulunda yıllarca tabu olarak karşımızda bulunan 5/4 olgusu da tarihe karışmış olacaktır.
Benzer sorun hem Denetleme hem de Disiplin Kurulu seçimlerinde yaşanmıştır. Kanunda ünvanlara göre kurul üyeliği tahsisi seçme ve seçilme hürriyetine ve delegelerin ve grupların iradelerine vurulmuş birer pranga olarak haksız sonuçlar doğurmaktadır. Gruplar özgür iradesini yaptıkları listelerde göstermiştir. Delegeler de bu listelere göre irade göstererek oylarını kullanmışlardır. Oysa seçim sonucu ortaya çıkan bu adaletsizliği meslek camiasına kanunilik ilkesi ile kabul ettirmeye çalışmak ne derece adildir.
Bunu önlemenin bir yolu olarak süre geçirmeden bütün itiraz mercileri çalıştırılmalı ve gerekirse anayasaya aykırılığı nedeniyle gerekli itirazlar Anayasa Mahkemesi nezdinde de yapılmalıdır.