24.TÜRMOB Genel Kurulu Üzerine Bir Değerlendirme…

Hafta sonu TÃœRMOB Genel Kuruluna katılmak üzere Ankara’ya gittim. Ãœstad Necip Fazıl Kısakürek’e sormuÅŸlar “Ankara’nın nesi güzel, üstad hazır cevap Ä°stanbul’a dönmesi” demiÅŸ. Biz her ne kadar emeklilik hayatı nedeniyle Ä°stanbul’a dönmesek de Giresun’a döndük. Ankara’da bulunan bazı dostlarla da görüşerek hasbihal etme fırsatı buldum. DeÄŸerli dostum Ä°ller Bankası Genel Müdür Yardımcısı Salih Yılmaz, Ä°stanbul’u terk edeli yıllar oldu. Ankara, Ä°stanbul’dan rahat, diyor. Hakikaten de yeÄŸenim Salih ziyaretime geldi. Beni Millet Camiine götürdü, belki Pazar olmanın da etkisiyle kısa sürede oradaydık. Oradan da beni AÅžTİ’ye bıraktı. Ä°ki üç dakikada vardık.

Önceki 1 4 Sonraki

Cumartesi sabahı ulaştığım Ankara’da salona vardığımda salon lebalep dolmuş, aday gruplar ve bağımsız adaylar salona gelenleri en nazik bir şekilde karşılıyor ve tanıtım broşürlerini takdim ediyorlardı. Kurulan stantlar dost ve sempatizanların uğradıkları cazibe merkezleri olmuşlardı. Sheraton Otel’e gelen sokaklarda ilk defa Meslekte Birlik Grubu flama ve bayrakları hâkim görülüyordu. Onlar kadar etkin diğer grup ise iktidardaki Çağdaş Gruptu. Yılların verdiği birikimle sempatizanlar salonun misafir bölümünde kimseye yer bırakmamıştı. 3568 sayılı yasanın ilk halinde her 25 üye için 1 delege seçilirken 5786 sayılı yasa hazırlıkları yapılırken 75 üye için bir delege seçilmesi düşünülmüştü. Keşke her 100 hatta 200 için bir delege öngörülseymiş.

10 sularında başlayan kongrede ortak divan oluşumu sağlanmış, kavga gürültü yerini dingin bir genel kurula bırakmıştı. Gelen misafir ve protokolde ise düşük bir bürokrat profili gözlerden kaçmadı. 120 bin meslek mensubu ve aileleri ile beraber 500-600 kişinin ekmek yediği bu sektöre gösterilen/gösterilmeyen ilgi bir yerlere not edildi. Oysa mali müşavirlerin hizmet alanı Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın konuları ile doğrudan ilgiliydi. En azından bir bakanın bu toplantıya rağbeti beklenirdi.

Divan yerini aldıktan sonra gündem gereği işlemler yapılarak TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu geçen üç yılın muhasebesini yaparak, pandemi dönemine den gelen bu dönemde yapılan çalışmaları ve zorlukları anlattı. Daha sonra üyelerden söz almak isteyenlerin divana müracaatı istendi. Gelen yüze yakın konuşma isteği divanı zor durumda bırakmaya yetti. Bu yüzden gündem gecenin geç saatlerine kadar sürdü.

Aynı salonda Pazar günü de seçimler yapıldı. Seçime katılan gruplar yanında bağımsız adaylar da çıkarak TÜRMOB’u yönetmeye talip oldular. Büyük bir olgunluk içinde yapılan seçimler sonunda 32 yıldır yönetenlerin bir üç yıl daha yönetmesine delegeler onay verdi. Akşam saatlerinde açıklanan sonuçlara göre iktidardaki Çağdaş Grubun seçimi kazandığı ilan edildi. Açıklanan sonuçlara göre Çağdaş Grup yönetimde 9 üyenin 7’sini, denetlemede ise 3 üyeliğin tamamını ve disiplin kurulunda 5 üyelikten 4’ün almışlar.

Çıkan sonuçları incelediğimizde açıklanan sonuçların büyük yanlışlıkları barındırdığını tespit ettik. Öncelikle seçim bir sayı analizidir. Şayet seçimde bir baraj yoksa hangi oy büyükse o kazanır küçük olan da kaybeder. Ekteki grafikte de görüldüğü gibi yönetim kurulunda Türkiye 3568 Platformunun 190 oyu ve TÜMDEP Grubunun 235 oyu hesaba katılmayarak Çağdaş Grubun 167 ve 142 oylarının seçimi aldığı açıklanmış. Denetleme Kurulunda ise Meslekte Birlik Grubu’nun aldığı 388 oy çöpe atılarak 326 oyla seçimi kazandıkları ilan edilmiş.

Elbette sonuçlar yargı denetimine tabi. Sonuçtan etkilenenler ve bağlı oldukları gruplar haklarını savunup alırlar ama kendilerini hesap adamı ilan edenler bu tür hesapları daha titizlikle ilan etmeli değil mi?