Giresun Haberleri

Cuma Namazının Rekât Sayısı Kısaltıldı mı?

Bu yazıyı paylaşın

“Hangi vali birine zulmeder ve o zulüm bana şikâyet olunur da; ben o zulmü ortadan kaldırmazsam; o kimseye ben zulmetmiş ve adaletten ayrılmış olurum.” (Hz. Ömer)

***

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dikkatine!

Bu Cuma günü ilk defa, Cuma namazı yasağı konulduğu güden buyana 15. Hafta sonra; (Giresun’da) cami içerisinde namaz kılınmasına müsaade edilmiş oldu…

***

Korona tedbirleri gerekçesiyle genel itibariyle farzdan sonra camilerde Cumanın 4 rekât son sünneti kılınmıyor… Bazı camilerde 4 rekât ilk sünnetinin kılınmadığı da söyleniyor…

***

Cumanın ilk ve son sünnetlerinin camilerde kılınmayıp dışarıda başka mekânlarda kılınmasında bir mahsurun olmadığı, hatta sünnete uygun olanın da bu usulün olduğu İslâm âlimlerince ifade ediliyor…

Burada kafa karışıklığına sebep olan husus: Sünnetlerin camilerde kılınmaması değil, farzdan sonra cemaatin bilahare sünnetleri kılmalarını ihmal etmemeleri hususunda İmam-Hatipler tarafından ikaz edilmemiş olması… Muhtemelen kendi inisiyatifleriyle bu ikazı yapan duyarlı görevliler vardır.

Genelde böyle bir ikaz yapılmadığına göre muhtemelen Diyanet İşleri Başkanlığı veya Müftülüklerce bu hususta bir talimat verilmemiş olmalıdır!

Şayet Müftülüklerce görevlilere böyle bir talimat verildiği halde görevliler ihmal etmişlerse; bu ayrıca değerlendirilmelidir!

***

Malum, Cuma namazı (2 rekât farz, farzın evvelinde ve sonrasında 4’er rekâtlı sünnet olmak üzere) toplam 10 rekâttır. Korona öncesinde (Cuma namazı yasağından önce) Cumanın farzını kıldıktan sonra son sünneti kılmadan camiden çıkan cemaati görevli hoca efendiler ikaz ederlerdi: “Lütfen, Cuma namazının son sünnetini kılmadan çıkmayalım, ya da dışarıda mutlaka kılınız!”

***

Maalesef Cuma farzından sonra cemaate böyle bir ikaz yapılmıyor. Böyle bir ikaz yapılmayınca da belki de (özellikle gençler nezdinde) Cuma namazının son sünnetinin ihmal edilmesine zemin hazırlanmış oluyor!

***

“Sevabın çokluğu, belânın büyüklüğüyle beraberdir. Allah, bir toplumu sevdiği zaman şüphesiz onları (sıkıntı, musibet ve belâlarla) imtihan eder. Artık kim bir (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) rıza gösterirse, Allah’ın rızası (ve sevabı) o kimseyedir. Kim de (imtihan edildiği belâ ve musibetlere) öfkelenir (ilâhî hükme rıza göstermez) ise, Allah’ın gazabı (ve azabı) o kimseyedir.” (İbn Mâce, Fiten 23, Hadis No: 4034)

Vesselam…

26 Haziran 2020 Cuma / 05 Zilkade 1441

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım