Giresun Haberleri

Şevval Orucunun Fazileti

Bu yazıyı paylaşın

Ramazan ayını geride bıraktık. Bayramı da. Ramazan ayında kulluk noktasında müspet manada kazanımlarımız oldu. Ancak bir Müslüman “Ramazan bitti kulluk bitti” anlayışında olamaz. Olmamalı. Hedef Allah’ın rızası ve O’nun takva elbisesine bürünenlere vaad ettiği cennet olduğuna göre bu hedeften asla şaşmamak lazım. Bu sebeple bozulan kulluk rotamızı her Ramazanda düzelterek yeni bir heyecanla çok daha sağlam adımlarla yolumuza devam etmek durumundayız. Şimdi Şevval ayındayız. Şevval ayında 6 gün oruç tutmanın ne kadar faziletli olduğunu duymuş olmalısınız. Bu hususta Efendimiz (sav)şöyle buyurur: “Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün oruç tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir” (Riyazü’s-Salihin, C.2,H.No: 1259)

Kur’an’da her haseneye on katı sevap verileceğinden bahsedilir. “Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.” (En’am 6/160 )

Bu ayet ile önceki zikrettiğimiz hadisi beraber düşünürsek ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor; Ramazan ve Ramazandan sonra şevval ayında 6 gün oruç tutan bir Müslüman toplam 36 gün oruç tutmuş oluyor. En’am suresindeki bu ayet ile beraber düşünülünce 36×10= 360 eder. Yani ortalama bir miladi yıl. Geriye 5 gün kalıyor ki o da bayramlardır. Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının dört günü oruç tutmak tahrimen mekruhtur.

İçinde bulunduğumuz Şevval ayının da aslında manen çok kıymetli olduğunu anlıyoruz. Gücü yetenlerin bu ayda oruç tutması tavsiye edilmiştir. Muayyen günleri sebebiyle Ramazanda oruç tutamayan hanımlarımızın da fazla geciktirmeden bu ayda tutamadıkları Ramazan oruçlarını bu ayda/Şevval’de tutmaları çok daha isabetli olacaktır. Erkeklerin de onlara eşlik etmeleri çok daha güzeldir.

Yukarıda mealini verdiğimiz En’am suresi 160. ayetle alakalı olarak bir noktaya daha değinmek istiyorum. Dikkat edilirse Yüce Rabbimiz iyiliklere 10 katına kadar sevap vereceğini söylüyor. Hâlbuki kötülükleri 10 ile çarpmıyor, “illa mislüha” diyerek sadece karşılığını vereceğini söylüyor. Buradan rahatlıkla şunu söyleyebiliriz. Rabbimiz bizlere acıyor ve bizim cennete gitmemizi istiyor. Tabirimizi mazur görün, Rabbimiz bizi ite-kaka cennete göndermek istiyor. Cennete girmemiz için adeta bahaneler arıyor. Yeter ki kul iyilik yoluna bir girsin. Yeter ki kul O’nun rızası için çaba sarf etsin. Ancak büsbütün de beleş (bila şeyin= bir şeysiz) cennet yok tabi. Yani cennete tesadüfen gidilmez. Ya da cennet tombaladan çıkmaz. Kul bu yolda azim gösterecek ki Allah artık bundan sonra o kulun ufak-tefek eksikliklerini ya yok sayacak, ya affedecek ya da eksikliklerini tamamlayarak onu cennetine koyacaktır. Ama oturduğun yerden hiç çalışmadan cennet hak edilmez. Cennet için sağlam bir iman, imanı taçlandıran ibadetler ve tabi ihlaslı ameller gereklidir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım