Online Giresun Platformu
Bir muhalif milletvekili her yer toz duman, vatandaş enkaz altındayken deprem bölgesine gelerek kameraların karşısına geçiyor “enkazdan önce Ak Partilileri çıkartıyorlar” diyor. Sosyal medya hesabından, yardım gönüllüsü, deprem bölgesinde gönüllü çalışmalara katılan vatandaşımız için “Suriyeli bir kişi itfaiye personelinin telefonunu çalıyor” diye paylaşım yapıyor. Soruyorum amacın neydi?
Bu devlete Dışişleri Bakanlığı, başbakanlık yapmış olan bir siyasetçi çıkıp ekranlara “Milletvekili yakını, tanıdığı olanlar enkazın başına arama kurtarma ekibi getirttiler, sahipsiz olanlar enkaz altında kaldılar” diyor. Soruyorum amacın neydi?
Çıkıyor bir başka siyasetçi, “Diyanet bölgeye imam gönderiyormuş, ne imamı, imam değil psikolog göndereceksin, psikolog” diyor. 40 binin üzerinde hayatını kaybeden vatandaşımız var bu insanların İslami usul, gelenek ve kültür üzere defin işlemlerini yapılacak. Bunun için “Diyanet neden imam gönderiyor” diye tepki veriyor. Soruyorum amacın neydi?
Depremin ilk günleri, halk panik, korku, kaygı içinde bir birine ulaşma, yakınlarını bulma arayışında, telaşındayken, yetkililer deprem bölgesinde yaşanan olumsuzlukları kontrol altına almaya çalışırken çıkıyor bir sosyal medya haber sitesi “Hatay’da baraj yıkıldı, bölgeyi su basacak” diye yalan bir haber paylaşıyor. Soruyorum amacın neydi?
Bir TV kanalı “Devletin gözetiminde olması gereken depremzede çocuklar İstanbul’da İHH’nın ayarladığı evlere yerleştiriliyor” diye haber yapıyor, Soruyorum amacın neydi?
“Benim annem depremden değil geç kalındığı için donarak öldü” diye paylaşım yapan hesap sahibinin depremden etkilenen yakını olmadığı, görselleri başka yerden aldığı ortaya çıkıyor.
Takipçisi fazla olan birisi çıkıyor Afganlılar cenazelerin kollarını keserek bileziklerini alıyor diye video paylaşıyor. Soruyorum amacın neydi?
Tüm bu dezenformasyonu yayanların güvenlik güçlerince gözaltına alındığı sırada muhalefet lideri kameraların karşısına geçiyor “Fikirlerini paylaşan gençleri tutuklamanıza asla müsaade etmeyeceğiz” diyor. Soruyorum kime sahip çıkıyorsunuz?
Ülkemiz hep birlikte tek yürek olmuş 1833 Dernek AFAD koordinesinde 60 bin kişiyle deprem bölgesinde olmasına rağmen bazı şahıslar oturmuş bilgisayarın başına, “ülkemi hiç bu kadar sahipsiz görmedim” diye video paylaşıyor.
Deprem bölgesinde ünlülerden bir başkası sosyal medya hesabından depremin ilk saatinden beri sahanın her yerinde Ahbap Derneği var, inadına ahbap diye paylaşım yapıyor. Soruyorum amacın neydi?
Bazı kişiler sıcacık evlerinden dışarı bile çıkmamış, çıktıkları TV kanallarında, falanca, filanca deprem bölgesindeydi, kimler yok biliyor musun? Hafızlık kursunu bitirmiş ordu gibi entarili, sarıklı resmigeçit töreni yapan hafızlar yok, nerede onlar, dedi. Oysa onlarda sahadaydı. Bu milletin tamamı sahadaydı. Peki, bu paylaşımlarının amacı neydi?
Diyanet fetva dairesi evlat edilen çocuklar için “Evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli olmadığı” yönünde fetvayı neden yayınladı? Amacı neydi?
Deprem bölgesinde hangi derneklerin, hangi odaların olmadıklarını vatandaş biliyor. Kimse bu halkı “lümpen proletarya” diye aşağılamaya kalkmasın. Önce aynaya, sonra kendi mahallesine baksın, kendi sergilediği davranışa baksın değil mi Sayın Zülfü Livaneli?
Vatandaş yarasını saranı da, yarasını kaşıyanı da biliyor.
Recep Karakoç / Eski Sendikacı, STK Yöneticisi