Giresun Kalesine Cami Müjdesi…

Yıllardır hasreti çekilen ve Giresunluların özlemi olan Giresun Kalesine cami yapımında nihayet yeşil ışık görüldü. Tarihî kalede tarihî dokusuna uygun bir caminin olmayışı yıllardan bugüne hiç gündemden düşmeyen bir hayalimiz ve özlemimizdi. Yıllardır bu mevzuda çok şey yazıldı ve söylendi; siyasetçilerin ve bürokratların gündemini hep meşgul etti…

Son olarak (13 Şubat 2022) “Giresun’un güzelliğini Giresun kalesinden seyretmek!” başlıklı makalemde kaleye yeni yapılan Sosyal Tesislerin güzelliğini takdir ederken; “Ancak ne hazindir ki, her yönüyle mükemmel denilebilecek o güzelim tesislerin terasına yerleştirilen, o tarihî mekânla mütenasip olmayan küçücük mescit bir o kadar da hüzün verici! Yıllardır özlemi çekilen, tarihî mekâna uyumlu olabilecek bir cami hayâli maalesef yok edilmiş!

Merkezî ve Mahallî idarenin cem olduğu, dinî ve manevî değerlere bağlı oldukları görülen yöneticilerin iktidar döneminde bu mekâna bir cami yapılmayacak/yapılamayacak ise, hangi dönemde yapılacak ve kimler yapacaktır?

Adeta “kusura bakmayın cami yapamadık/yapamıyoruz, mescitle idare edin” dercesine bir maneviyat anlayışının sorumlusu kimlerdir?” diye âcizane bir serzenişte bulunmuştum.

Cami inşaatı ve projesi denilince (takriben 50 yıldan buyana) ilk akla gelen, ömrünün kemâl dönemini cami projeleriyle taçlandıran, bugüne kadar yurt genelinde ve yurt dışında binin (1000) üzerinde projeye imza atan muhterem dostumuz Ali Bahat Beyefendi üstadımız bu mevzuuyla alakalı bendenizi arama nezâketi gösterdiler. Mezkûr yazımdan bahisle, kalede bir cami projesi üzerinde çalıştıkları müjdesini verdiler…

Ankara merkezli, mümtaz siyasetçi ve bürokratların talebi ve ricası istikametinde Kalenin tarihî dokusuna uygun bir cami projesi üzerinde çalıştıklarını, önümüzdeki günlerde Giresun’a gelip Belediye yetkilileriyle müştereken kalede yer tespitinde bulunacaklarını ve bu bilgiyi de ilk defa bendenizle paylaştıklarını söylediler…

Bu fevkalâde güzel rahmet rüzgârının kaynağını sordum:

– Diyanet İşyeri Başkanı Sayın Ali Erbaş mı, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli mi, yoksa Beyefendi mi?

– “Şimdilik kaynağımın iznini almadan ismini paylaşmam hoş olmaz” dediler.

Doğru, önemli olan Halik’ın bilmesi… Mahlûk bilmese de olur.

Demek ki istenilince oluyormuş.

Bugüne kadar ileri sürülen “neymiş mevzuatmış, neymiş Anıtlar Kurulu izniymiş” gibi mazeretlerin hepsi demek ki hikâyeymiş!

Kaldı ki “İki dudak arasındaki” söylemlerin kanun olduğu bir dönemde böyle mazeretler de zaten pek inandırıcı gelmiyordu…

Her neyse… Önemli olan netice!

İşte inanç ve samimi gayretin neticesi…

Merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle “İnanç tekeden süt çıkartır.”

Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir…

Allah’tan bir şey istersen:

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil!

Ne zaman, dersen bilemem ama!

Açılmaz diye umutsuz olma,

Yeter ki o kapıda durmayı bil!

                                   (Hz. Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî)

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

                                   (Necip Fazıl Kısakürek)

Öncelikle bir hizmet aşığı, dava ve gönül adamı dostumuz Muhterem Ali BAHAT Beyefendi üstadımıza bu güzel çalışmaları için tebrikler ve teşekkürler…

Allah Yâr ve Yardımcısı olsun…

Saniyen, Giresunluların yıllardır özlem ve hayalinin gerçekleşmesine (geç de olsa) vesile olan mümtaz bürokrat ve siyasetçilerimize de tebrikler ve teşekkürler…

“Allah sana bir zarar verecek olursa, onu O’ndan başka giderecek yoktur. O senin hakkında bir iyilik dilerse onun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. Bunu kullarından dilediğine nasip eder. Bağışlayan ve esirgeyen O’dur.” (Yunus Süresi, 104)

“Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe Süresi, 18)

Vesselam…