Online Giresun Platformu
Giresun ilinin şirin ilçesi Güce Birinci Dünya Savaşı sırasında Harşit Savunmasında Türk birliklerinin harekât sahası olarak önemli bir misyonu üstlenmiştir. Buradaki harp faaliyetleri ile ilgili olarak Osmanlı ATASE Arşivlerinde birçok bilgi ve belge bulunmaktadır. Burası 37’nci Kafkas Tümeninin mıntıka hudutları içerisinde yer aldığı için Tümen Komutanı Hacı Hamdi Beyin ismi yerli halk tarafından çokça duyulmuştu. 37’nci Kafkas Tümeninin karargâh merkezi Espiye’nin Arpacık köyüydü. Arpacık’ın tam karşısında yer alan Güce, tümenin alaylarına ev sahipliği yapmıştır.
Bu nedenle galiba ahde vefa babında Güce’yi Arpacık’a bağlayan yol üzerindeki Güce merkezde yer alan sokak Hacı Hamdi Paşa Sokağı olarak kayıtlarda yer almaktadır. Bu sokak Güce meydandaki caminin olduğu yerden başlıyor, şimdiki belediye binasının önünden geçerek köy bağlantısı olduğu iki dereye inen yolun olduğu yere kadar uzanıyor. Miralay Hacı Hamdi Bey Arpacık’tan hareket edip Güce’ye gelirken bu yolu çok kullanmıştır. O dönemde stratejik öneme sahip olan Şabankale’ye bu yol üzerinden gidilip gelinmiştir.
Sokağın adının ne zaman verildiğine gelince önce Güce Belediyesinin kuruluş yılını zikretmemiz gerekiyor. Tirebolu ilçesinin merkez bucağına bağlı Giyimli, Güce, Kemaliye ve Tevekli köylerinin birleşerek Güce Köyü merkez olmak üzere Güce adıyla belediye kurulması 28 Şubat 1975’te kararlaştırıldı. (BCA; 030.11.1.00.409.13.3)
Halil Geçgel Kimdir?
Belediyenin kurulmasının ardından ara seçimler yapıldı ve Gücenin ilk belediye başkanı Halil Geçgel seçildi. Geçgel, 1949 doğumlu olup Belediye Başkanı seçildiğinde daha henüz 26 yaşındaydı. 15.06.1975 – 27.03.1977 bağımsızdan ve 26.03.1989 – 27.03.1994 yılları arasında Anavatan Partisinden belediye başkanlığı görevlerini yürüttü. Onun ikinci başkanlık döneminde 1990’da Güce ilçe oldu.
O ilkokul mezunuydu ama Vakfıkebir’de medrese eğitimi almıştı. Hocası ondaki cevheri keşfetmiş, gitmesini istememiş ama o eğitimini tamamlayıp Güce’ye geri dönmüştü. İlmi çok derin, ezberi çok sağlam bir kişi olarak yetişmişti. Hitabeti müthiş bir hatipti. Kendisine ait Arapça Osmanlıca eserlerden oluşan kütüphanesi vardı. Kitaplarının büyük kısmı Abdülhamit döneminde matbaalarda basılmıştı. Zayıf, sakallı ve orta boylu idi. İki evlilik yapmış ve beş çocuk babası olmuştu.
Halil Geçgel belediye başkanlığına seçildikten sonra Güce’de sokak ve cadde adlarında değişikliklere gidildi. Kendisinin tarihe olan merakı, tarih bilinci cadde ve sokak adlarında ortaya çıktı. Yukarıda belirttiğimiz gibi Güce’den Arpacık İstikametine giden ve belediyenin önünden geçen yolu Hacı Hamdi Paşa Sokağı olarak encümen kararıyla değiştirtti. Sadece bununla kalmadı. Güce’nin girişinden merkez meydanına gelen caddeye Fevzi Çakmak Caddesi ismini verdi. Fevzi Çakmak Harşit Savunması sırasında 37’nci Kafkas Tümeninin bağlı olduğu 2’nci Kafkas Kolordusunun komutanı idi. Her ne kadar karargâhı Alucra’da olsa da zaman zaman Güce yolunu kullanarak Tirebolu ve Arpacık’a gidip teftişte bulunmuştu. Güce’nin meydanına ise Osman Ağa Meydanı adı verilmişti. Ayrıca Meydandan İlit yönüne giden sokağa ise Şeyh Mehmet Efendi Sokağı adı verilmişti. Şeyh Mehmet Efendi İlit’te yaşıyordu. Esasında Gelevera-Sapmaz’dan gelip buraya yerleşmişti. Karavelioğlu Hacı Mehmet Efendi olarak bilinirdi; âlim, ulema bir kişi olup tarikat ehli idi.
Halil Geçgel belediye başkanlığından sonra Güce’de nalbur dükkânı açtı. Ancak bir süre sonra kapattı. Ardından bir süre normal dükkân işletmeciliği yaptı. Hatta bu sırada Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden bir öğrenci ödevi için onun kapısını çalmıştı. Öğrencinin dersine yardımcı oldu. Çalışmasını üniversitede hocasına takdim eden öğrenciye hocası kimden yardım aldığını sorduğunda Güce’de bakkal işleten ilkokul mezunu Halil Geçgel’den deyince hoca çok şaşırmış, bu kadar derin ilim sahibi birinin küçük bir kasabada hem de dükkân işletiyor olması şaşırtıcı demişti. Halil Geçgel üniversiteye davet edildiğinde “ilim ayağa çağrılmaz, ilmin ayağına gidilir” diyerek cevap vermişti. Almanya’daki Türk dernekleri tarafından da Almanya’ya davet edilmişti.
Ömrünün son zamanlarında çobanlık yapmaya başladı. Çobanlık Peygamber mesleği idi. Ancak kendisi başında durmaz sadece onları seyrederdi. Emekli olmadan 2003 yılında daha genç denilecek yaşta akciğer kanserine yenik düşerek hayatını kaybetti.
Güce küçük bir ilçedir ama cadde, sokak ve meydanlarına verilen bilinçli adlarla dikkatleri üzerine çekmektedir. Buna vesile olan ilk belediye başkanı Halil Geçgel’e Allah’tan rahmet ediliyorum. Ayrıca şimdilerde cadde ve sokaklarında yapılan alt yapı ve ışıklandırma çalışmaları ile daha da güzel bir görünüm elde edilmesi amaçlanmıştır.
*Adnan Yazıcı Tarihçi Yazar