Giresun Haberleri

Mangaltepe Savaşı Ä°le Ä°lgili Hatıram…

Bu yazıyı paylaşın

Giresun Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Bayram, Mangaltepe ile ilgili bir hatırasını anlatarak şehadetinin yıldönümünde Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan’ın aziz hatırasını bugünlere aktardı.

1992 yılı yazında Polatlı’da, Sakarya Savaşı’nın yapıldığı gerçek mekânlarda, TRT, “KurtuluÅŸ” dizisinin çekimlerine baÅŸlamıştı…

O sırada, Ankara’nın Çubuk ilçesinde yedek subay olarak askerlik vazifemi yapıyordum…

Tugay Komutanlığı beni, dizi filmin çekimleri için, figüran olarak oynamak üzere, 80 askerimle birlikte Polatlı’ya gönderdi…

Yanımdaki askerlerin ihtiyaçlarını Kızılay’ın karşılayacağını, prodüksiyonun her sorunla ilgileneceÄŸini söylediler… Uyku tulumlarını ve kamp çadırını yanlarında getiren askerlerime Polatlı’da gösterilen mekânda çadır kurdurttum… Kızılay bölgeye henüz gelmemiÅŸti…Ä°ndiÄŸimiz günün akÅŸamında Kızılay gelmeyince, askerlere sırt çantalarında bulunan konserveleri yemelerini söyledim…

BulunduÄŸumuz alanda bizden baÅŸka yaklaşık 2000 asker daha vardı… Belli ki hepsi savaÅŸ sahnelerinde figüran olarak görev yapacaktı…

Ä°lk öğünü aÄŸlaya sızlaya konserveleri ile yiyen asker, kurdukları çadırın içinde o gece uyuyamadılar… Börtü böcekten rahatsız oldular… Tabi beni de uyutmadılar… Dertleri, sıkıntıları bitmek bilmedi…

Sabah olunca kahvaltılık olarak yine konservelerini yemeleri söyledim ama bu askerin hoÅŸuna gitmedi… Neredeyse isyan bayrağını açacaklardı… Saat 11.00’e doÄŸru Kızılay kamyonları geldi Allah’tan… Hemen mutfakları, büyük konaklama çadırlarını, tuvalet ve banyoları kurdular. Saat 12.30 gibi askerlere sıcak yemek verdiler… Ben de bir oh çektim. Film sahneleri gerçeÄŸe en uygun ÅŸekilde çekiliyordu… Günler bile aynı güne denk getiriliyordu…

28 AÄŸustos günü yapılan çekimler daha bir hassastı ve zordu. Mangaltepe’deki taarruz için ikindi vaktine kadar provalar yapıldı… Öğle yemeÄŸi olarak hazır kumanda ile idare ediyorduk… Bölgede içecek su, çeÅŸme falan yoktu… Yakın köylerden traktör üzerinde bidonlarla su taşınıyordu… Tabi binlerce askere bidonla dağıtılan su pek yetmiyordu… O nedenle su dağıtımında izdiham yaşıyorduk…

Yönetmen Ziya Öztan, provalardan sonra, benim gibi takım komutanı olan asteÄŸmen ve teÄŸmenleri yanına çağırdı… Sahnenin filmin en önemli savaÅŸ sahnesi olduÄŸunu, günlerce hazırlık yapıldığını, patlayıcı malzemelerin yetersiz olduÄŸunu, sahne tekrarı yapma ÅŸanslarının olmadığını söyleyerek askerlerimizin çekim esnasında hata yapmamaları istedi… Yapmamız gerekenleri tek tek anlattı…

O güne kadar; yedi defa el deÄŸiÅŸtiren Mangaltepe savaÅŸlarında hangi birliÄŸin savaÅŸtığını, komutanının kim olduÄŸunu bilmiyordum…

Sahne şöyle: Yunan topçu mevzileri siperlere yerleÅŸmiÅŸ. Türk birliÄŸi karşı tepeden baÅŸlayarak koÅŸa koÅŸa taarruz edecek… Mermi kalmamış… Süngü ve bıçak kullanılması emredilmiÅŸ… Topa ve makineli tüfeklere karşı çoÄŸu askerimizin elinde süngü ve bıçak…

Yönetmenin anonsu ile “iki buçuk dakika” sürecek çekim baÅŸladı… Ama tam o anda başıma korkunç bir ÅŸey geldi; taarruz sahnesini çeken askerler, sete yaklaÅŸan traktörün üzerindeki su bidonlarının parladığını görünce siperlere deÄŸil, traktöre doÄŸru koÅŸmaya baÅŸladı!

Bunun büyük bir felaket olacağını fark ederek, belimdeki “Kırıkkale tabancamı” çıkarıp, bir iki el havaya ateÅŸ ettim… Traktöre koÅŸan askerlere dönüp, “suya gideni gerçekten vururum; herkes yukarıya siperlere koÅŸacak” dedim…

Gerçekten ateÅŸ edeceÄŸimi düşündüler herhalde… Vazgeçip zorla sahneyi tamamladılar! Ben de büyük bir korku atlatmış oldum…

Mangaltepe sahnesinin çekildiği o günün akşamında set görevlileriyle sohbet ederken, başımdan geçeni anlattım:

– Bugünün gerçek askeri bunlar, savaşın filmini bile çekmekte zorlanıyorlar dedim…

Ekipten biri nerelisin diye sordu, Giresunluyum deyince etrafına dönüp, “aa tesadüfe bak” deyince ÅŸaşırdım… Niye öyle söylediniz dedim adama…

“Nasıl yani bilmiyor musun, Mangaltepe’yi” dedi bana… Hayır, bilmiyorum dedim. KardeÅŸim sizin atalarınızdı Mangaltepe’dekiler. Ölerek savaÅŸ kazandılar. Büyük Taarruzun kilit noktasıydı Mangaltepe diye cevap verdi…

Hüseyin Avni Alpaslan’ı bilmiyor musun, öğretmezler mi Giresun’da bunları diye sordu bana…

Nasıl utandığımı anlatamam…

Ä°lk fırsatta öğrendim Mangaltepe’de olanları… Süngü ve bıçakla topa-tüfeÄŸe karşı kazanılan zaferi…

Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan komutasındaki, kendisinin ve neredeyse tamamının ÅŸehit olduÄŸu 42. Giresun Gönüllü Alayının Mangaltepe zaferini…

Ruhları ÅŸad, mekânları cennet olsun…

Bu toprakları nasıl yurt edindiÄŸimizi… Bedelinin kimin tarafından nasıl ödendiÄŸini…

BayraÄŸa rengini veren, vatan toprağını karış karış sulayan ÅŸehit kanlarını her vatan evladının bilmesi farzdır… Bilmemesi büyük bir vebaldir vesselam…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım