Online Giresun Platformu
Pandemiden dolayı camilerimiz bir ara kapandı. Cami devletin, Diyanet devletin kendisi, “Cuma yasak” dedi. Kendi kılmadı, kıldırmadı. Ben de kılamadım. Sor bana hicap duydun mu? Huzurunda gezerken çok mahcup ve çaresiz kaldım. Yaratandan utandım. Yaz başı Cuma yasakları kalktı. Önce 6 rekât, sonra toplam 10 rekât Cuma kılmaya başladık.
Bugün de Eynesil tarihi camisinin kapısında idik. Önce 4 rekât sünneti kıldık, çok kapsamlı ve bilgi dolu hutbe dinledik. Suyun faydaları ilmen, suyu Allah’ın yarattığı, ihtiyacı olan canlılara otomatik olarak, ihtiyacı kadar gönderildiği Kuran’dan ayetler okunarak anlatıldı. Buraya kadar can kulağı ile dinledik.
İmam hutbe sonunda “2 rekât farzdan sonra yağmur duası edeceğiz, camiden ayrılmayın” dedi. Dedi amma imamım bir suçu yok. Bu emir Diyanet İşleri Başkanlığınca bir gün önce haberlerde söylendi ve Türkiye’de tüm camilerde Cuma namazından sonra “yağmur duası” yapılacağı bildirildi.
Bir yanlışa alet olmamak için, şükür duamı edip, seccademi toplamdım ve alandan ayrıldım. Benim her an yanımda gezdirdiğim akıllı telefonum, 5, 7, 10, 15, 30 günlük hava raporları vermektedir. Aynı program; bugün yurdun batı, yarın orta, öbür günden sonra doğu kesimlerine şiddetli ve yoğun yağmur yağacağını da yazdı. Hatta iç bölgelere de kar düşeceğini bildirdi.
Daha hocaların önderliğinde “yağmur duası” başlamadan, Meteorolojinin günler önce bildirdiği yağmur; bu sabah, Edirne’den Trakya’ya, İzmir’den Ege’ye, Muğla’dan Akdeniz bölgelerine girdi. Bazı yerlere ceviz büyüklüğünde dolu yağdı.
Yarın Batı Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu yoğun yağışlı olacakmış. Ertesi günlerde 2 gün sürecek yağışlar doğu bölgelerinde görülecekmiş.
Şimdi düşünelim. Bugün sabaha karşı yağmaya başlayan yağmurlar, yarın ve ertesi günler düşecek yağışlar, bugün Cumadan sonra yapılan “yağmur duası” hatırına mı yağdı ve yağacak. Yoksa bu yağmurların camilerde yapılan dualarla hiç alakası yok mu?
Veya ellerinde benim gibi aklınca gelecekten ahkâm kesen aletlere bakarak bir taşla iki kuş mu vuralım, taşı gediğine koyalım, fırsatı değerlendirelim, bir kısmı inanmasa bile ekseriyet bizim kerametimize inanır, duamızın gücüne boyun eğer mi diye düşündüler!
Bu sene Ağustos dâhil memlekette yağmur yoktu. Bu nefesi ve duası kuvvetli zatlar, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında nerelerde idi. O aylarda yağmur duası edip yağmur istemeleri gerekmez miydi?
Ben de dua ederim, duaya da karşı değilim. Lakin Allah’tan isteklerimizde haklı ve ihtiyacımız olan, gücümüzü aşan konularda olmak kaydıyla!