Giresun Haberleri

Ağasar’ın Balını-Oy Asiye Türküsü

Bu yazıyı paylaşın

Yaşanmış bir tarihtir dilden dile dolaşan türkülerimiz. İşte onlardan biridir; Ağasar’ın balını (Oy Asiye). Bu türküyü “Laz” türküsü olarak bilinir ama aslında Oy Asiye Türküsü bir Çepni Türkmen türküsüdür. Giresun -Görele türküsü olarak geçiyor kayıtlarda. 1973 yılında Ömer Akpınar tarafından TRT repertuvarına verilen türkü son dönemdeki yayınlanan bir dizi film ile tekrara gündeme gelmiştir.

Türkünün hikâyesi:

Olay Giresun /Görele/Çavuşlu Beldesinde geçiyor. Asiye Karabey diye bilinen bir bey kızı, Sisdağı yaylasında kale olarak da kullanılan bir konakta oturuyorlar. Asiye bilindiği üzere sarışın değil, kısa boylu esmer biridir. Üç kız kardeştirler Karabey oğlu olmadığı için damatları içgüvey olarak alır konağa.

Asiye’nin eşi Nazif bey de Beşikdüzlü zengin bir tüccardır. İki kızları olmuştur. Nazif Bey evdeki hizmetçi kızla Asiye’yi aldatır. Asiye olaydan haberdar olunca kıyamet koparıyor ve onu boşayacağını söylüyor. Nazif Bey o an kendini savunma amaçlı “Senin gibi kara kuru birine mi kaldım” istemsiz söylemi Asiye’nin çok gücüne gider. Ve hemen boşanmaya kalkar ve o dönemde boşanmayı kim isterse karşı tarafa nafaka verecektir. Asiye’de babasından kalan bir araziyi satıp mahkeme günü değerinden fazla para veriyor.

Boşanma işlemi bitince olaya çok içerleyen Nazif Bey “Asiye bana bunu nasıl yaparsın” diyerek Mahkeme kapısında düşüp bayılıyor. Mahkeme kapısında görevli zaptiye memuru Ahmet Bey olaylara şahit oluyor “ne yüce kadınmış boşadı diye kocası ardından bayıldı “ diye mırıldanıyor. Asiye çarşaflı olduğu için peçesinden yüzünü göremiyor. İçten içe merak sarıyor bu kadın nasıl biri diye tayinle geldiği oranın yabancısı olduğu için etrafından bilgi topluyor. Altı sene uğraşan Ahmet Bey Asiye’nin amcaoğlu Aslan beyi araya koyarak evlenme teklifini onaylatabiliyor.

Kendi aralarında sade bir düğünle evleniyorlar. Ahmet bey uzun boylu sarışın yeşil gözlü yakışıklı biri diye dilden dile dolaşıyor. Ahmet Bey Asiye’yi gelin olarak konaktan alıp Görele’nin Yeğenli köyüne devletin kendisine lojman olarak verdiği eve getiriyor.

Asiye’nin eski eşi Nazif köy meydanında otururken o sırada karşıdan atıyla dörtnala heybetli biri geliyor. Nazif Bey ayağa kalkıp “Kim bu gelen yabancı” diyor. Yanındakilerden “o gelen Asiye’nin kocası” deyince Nazif bey oracıkta yığılıp kalıyor bir tas su getiriyorlar. Hayata gözlerini yuman Nazif beyin annesi tarafından Asiye’ye ağıt olarak yaktığı türkünün hikâyesidir bu.

Adı dilden dile dolaşan Asiye, Ahmet beyle mutlu bir beraberlik geçiriyor. Hatta altı sene sana naz ederek boşuna dul kalmışım diye hep yakındığı söylenir Ahmet Beye.

“Ağasarın balını

Gel salını salını

Adam cebinde taşır

Senin gibi gelini

Oy Asiye Asiye

Tütün koydum kesiye

Baban seni veriyi da

Bir bağa pırasiye

Sis dağının başında yel

Püfür püfür esiyor

Baban bu yıl kurbanı

Çifter çifter kesiyor”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım