Giresun Haberleri

Geçmişin İzinde Garigen*

Bu yazıyı paylaşın

Garigen; Harşit’e bağlı Dandı mahallemizin hemen yanı başında Dandı Sapağının 1,7 km ötesinde Tirebolu sınırları içerisinde bir kısmı Eymür köyüne, bir kısmı ise Boynuyoğun-Şenyuva’ya bağlı eski göç, kervan yolları üzerinde, yerleşim birimlerinin yollarının kesiştiği, yaklaşık 1150 metre rakımına sahip bir alandır. Kelime anlamı olarak; yöresel sözlüklerde “bir çeşit ağaç türü, dişbudak, meşe ağacı” olarak ifade edilmektedir.

Bir sırtta yer alan, seyirlik alanları ile etraftaki birçok yerleşim alanlarına hâkim olan Garigen sis ve dumanı da oldukça bol olan bir yer. Tam bir oksijen kaynağı. Bol yeşillikler içerisinde türlü çiçekleri de bünyesinde bulunduruyor. Güllük ve eğrelti otları hemen dikkat çekiyor. Coğrafi alan olarak biraz Yaşmaklı Tepealan’ı andırıyor dense abartı sayılmaz. Eskiden çok kar yağıyormuş buralara. Yer yer 3 metreye kadar ulaşabilen kar yığınları olduğu belirtiliyor.

Tarihi çok eskilere dayanan Garigen, geçiş güzergâhında olduğundan bölgede fazlaca bilinen bir yerdi. Burası halkın deyimiyle eski İpek, Acem yolu idi. Tirebolu, Espiye, Görele hatta Eynesil taraflarından gelen bütün göç, kervan Eymürbaşı üzerinden Garigen’in içerisinden geçerek Dandı başı – Yelecük, Yaşmaklı Tepealan, Olucak üzerinden nihayetinde Ağaçbaşı yaylasına uzanıyor, oradan da diğer yaylalara hatta Kazıkbeli’ne kadar ulaşıyordu. O yüzden burada hanlar mevcuttu; göç ve kervanlar burada konaklayıp, geceyi burada geçiriyorlardı. Bu sebeple “Garigen Hanları” olarak da biliniyordu. Ağa, paşa, varlıklı ya da sözü geçenler burada kalırken sıradan insanlar “paska” dediğimiz ot, sap, saman konulan yerlerde konaklıyorlardı. Eğer hava güzelse dışarıda çimenin üzerine yatak, yorgan serilip sabah ediliyordu. Atlar, katırlar kazıklara bağlanarak önlerine ot, saman atılıyordu. Göç, kervanların geçiş noktasında olduğu için “ot göçü” şenliklerine de bolca şahit olmuş burası. Ot göçü şenliği köyler bazında düzenleniyordu. Tarlalardaki ekinlerini ekenler belirledikleri takvim doğrultusunda bütün hazırlıklarını yaparak hep beraber, şenlik havası içerisinde kemençecinin eşliğinde çeşitli türküler söyleyerek Garigen’e varıyorlardı. Yaylası yakın olanlar burada biraz nefes alıp, yiyip içtikten sonra yollarına devam ederlerken uzak yaylaları olanlar burada geceleyerek sabahlıyorlardı. Atlar, katırlar yüklü olarak buralara geliyorlardı. Annelerin beşiklerini genç kızlar taşıyorlardı ve bu işi hevesle yapıyorlardı. O yüzden Garigen ne türkülere, ne muhabbetlere, gülüşmelere sahne olmuştu. Belki de kervan, göç yolları üzerinde olduğu için eşkıyaların yasa dışı faaliyetlerine de ya sahne ya da tanık olmuş olabilir.

Eymürbaşı, Garigen, Dandı başı, Yaşmaklı Tepealan, Olucak ve Ağaçbaşı güzergâhlarında bu nedenle bolca kahvehaneler vardı yolcuların yorgunluğunu bir nebze de olsa almak için. Eymürbaşı, Tepealan ve Ağaçbaşı’nda fırınlar da mevcuttu. Taş ekmek fırınlarından nefis kokular yükseliyordu.

Garigen, geçmişten gelen kültürel-tarihsel misyonunun yanı sıra Birinci Dünya Savaşının Harşit Savunması sırasında Arpacık’ta konuşlu 37’nci Kafkas Piyade Tümenine bağlı olarak 110’uncu Alayın mıntıkasında kalmakta olup burada alaya bağlı birlikler konuşlanmıştı. Tam da sırt noktasında bulunduğu ve etrafı oldukça hâkim noktadan izlediği için Harşit Çayı’nın doğu kısmında Kanyaş, Keldaş, Çatak, Kozköy taraflarında bulunan Rus birlikleri ile karşı karşıya idi. Haliyle burada mevzi ve istihkâm alanları oluşturulmuştu. Bu mevzi alanları esasında Tirebolu’da Harşit Çayı’nın batısını takip ederek Arslancıkbaşı, Şabankale, Eymürbaşı, Garigen üzerinden Yaşmaklı Tepealan, Olucak ve oradan Ağaçbaşı’na kadar uzanıyordu.

37’nci Kafkas Piyade Tümen komutanı Hacı Hamdi Bey 15 Kasım 1916 tarihinde siper ve yol çalışmaları ile ilgili bilgi verirken Garigen’den Gelevera’ya inen yolun 400 metrelik kısmının tamir ve ıslak edildiğini de bildirmişti. Hacı Hamdi Bey 2’nci Kafkas Kolordu Komutanlığının şifreli emrine binaen Güce ve Kulpar üzerinde ve zirve ile Gelevera deresi arasındaki yamaçlardan geçerek Garigen hanlarına piyade ve mekkâreye (yüklü hayvan) müsait diğer bir yol daha olduğunu da belirtmişti. Tirebolu’dan Harşit Çayı’nın batısını izleyerek Şaban Kalesi üzerinden Garigen hanlarına Tepealan ve Ağaçbaşı yaylasına kadar kadınların sırtlarında yük taşımacılığı yapılarak askerin erzak ve levazım ihtiyacının giderildiği de tarihi kayıtlarda yer almaktadır.

Ruslar Kanyaş ve Keldaş’ın batı sırtlarından top atıyorlardı. Garigen tepesinde Türk topçu birlikleri olup Rusların Dandı sırtlarına attıkları toplara karşılık veriyorlardı. Rusların Kanyaş’taki çadırlarına Türk topçusu buradan zaman zaman ateş açıyordu.

6 Eylül 1917 tarihli bir belgeye göre; Garigen hanları civarında sıhhiye bölüğüne ait bir kademe tesis edilmesi istenmişti askerlerin ve yöre halkının tedavisi için.

Garigen’in hemen girişinde asker kaçakları ve disiplin suçları için idam sehpası kurulmuştu. İdam için dikilen yassı büyük taşın kalıntıları halen var olup suçları sabit görülenler taşın önüne konulduktan sonra infaz ediliyordu. İdam edilenler taşın hemen arkasındaki alanlara defnedilmişlerdi.

Şimdilerde Garigen’de eski yerleşimlere ait ki -muhtemelen hanlardır- bina temellerinin yerleri, taş yığınları mevcut. Burada defineciler para ya da değerli eşya bulmak için yer yer kazılar yapmışlar. Yeni yapıldığı görülen ancak suyu akmayan betonarme küçük su deposu tek yapı olarak karşımıza çıkıyor.

Eskiden hayvancılığın bolca yapıldığı, kervan, göçlerdeki hayvanların otlatıldığı Garigen, etrafından araba yollarının yapılması nedeniyle güzergâh dışında kaldığı için şimdilerde hayvanların hiç uğramadığı, insanların ise sadece piknik alanı olarak kullandıkları bir yer olarak eski canlılığını tamamen kaybetmiştir. Bir süre öncesine kadar öğretmenlerin öğrencileriyle yürüyerek gelip yılsonu piknik yaptıkları alan olarak da kullanılmıştı. Boynuyoğun Şenyuvalılar yaz sonuna doğru büyüyen otlarını biçiyorlarmış. Burası yalnız bırakılmanın garipliğini bir nebze de olsa kuşların cıvıltısı ve yabani hayvanların arada bir çıkan sesleri ile gidermeye çalışıyor. Doğası, temiz havası, açık havalarda muhteşem seyirlik alanları ile ziyaretçilerini bekleyerek maziyi canlandırmak istiyor.

*Adnan Yazıcı Tarihçi Yazar

2 Yorumlar
  1. Hamza Ekiz diyor

    Hele birde bahar aylarında sisli cigseli havalarda hayvan otlatırken buram buram kokan süt doğan otunun kokusunu 50 yıl sonra bile unutturmaz garigen.

  2. Hamza Ekiz diyor

    Ana yurdum garigen. Yok oluş Bermuda şeytan üçgeni. Varoluş eymur garigen üçgeni.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım