Giresun Haberleri

Sel Felâketlerinde Suçlu Ayağa Kalk!

Bu yazıyı paylaşın

Sel, deprem (afet) öldürmez, ihmal öldürür! Depremde yıkılan binalarda (bina inşaatında kusurlu görülen) müteahhide anında müeyyide uygulanırken; dere yataklarına inşaat izni veren, aşırı yağışlarda sel felâketlerine zemin hazırlayan siyasetçi ve bürokratlara müeyyide uygulanmaz?

Acaba neden?

***

Depremde yıkıma davetiye çıkartan bina müteahhidinin kusurlu oluşu kadar,

Sel felâketinde dere yataklarında sele davetiye çıkartan bürokrat ve siyasetçiler kusurlu değil midir?

Kusurlu bürokrat ve siyasetçilerden kimler hesap soracak?

Mimar Sinan’ın eserleri asırlardır dimdik ayakta kusursuz hizmet vermeye devam edip suyun akışına selam dururken sözde modern yeni köprüler adeta dereye bent olup felâkete sebep oluyorlar…

Hatada ısrar edilmemeli, eski tarihi köprü modelleri ihya edilmelidir.

Hatada ısrar edildiği, köprü inşaatlarında eskiye dönülmediği sürece sel felâketleri kaçınılmazdır, bundan sonra meydana gelecek felâketlerin de sorumluluğu gereken tedbirleri almayanların boyunlarında olacaktır.

İnsanoğlunun iradesi dışında gelişen ve büyük miktarda can ve mal kaybına sebep olan deprem, sel ve su baskını, heyelan, çığ, yangın, fırtına gibi tabii afetler ilk vuku anında önlenemez olsa da, can ve mal kayıplarını en aza indirmek, teknoloji ve insan faktörü öne çıkarılarak yapılacak çalışmalarla ve iyileştirmelerle bu afetlerin zararlarını önlemek mümkün değil midir?

***

  • Dere yataklarını yapılaşmaya açacaksınız,
  • Heyelanlı ve fay hattı bulunan bölgelerde yapılaşmanın önüne geçmeyeceksiniz,
  • Şehir planlamalarında afetlere göre değil ranta göre plan yapacaksınız,
  • Sonra, tabii afetlerin verdiği zararlardan dem vuracaksınız;

– Öyle mi?

– Hadi oradan!

***

Geçtiğimiz yıllarda Dereli ve Doğankent ilçelerinde vuku bulan sel baskınına sebep olan köprüler tekniğine uygun yapılmış olsaydı can ve maddi kayıplar olur muydu?

– Bütün bu afetlerde ustasından mühendisine, kontrol mühendisinden idarecilerine kadar her kademedeki insanların bu kayıplarda sorumlulukları yok mudur?

– Bu sorumsuz sorumlulardan kimler hesap soracaktır?

– Bu hususta Merkezî idarenin (bakanların) sorumluluğu kadar, Mahallî İdarelerde mülkî amirlerin, belediyelerin sorumlulukları yok mudur?

***

Peki, geçmiş yıllarda vuku bulan tabii afetlerden ders alınarak tedbirler alındı mı?

Tedbirler alınmış olsaydı acaba bugünlerde ülke genelinde yaşanan sel felaketlerinde aynı derecede kayıplar olur muydu?

Özellikle dere yataklarını ıslah etmeden önce yapılaşmayı terk etmek; sel felaketlerinin önlenmesinde bir çözüm olmaz mı?

***

Giresun’a has veciz bir söz vardır: “Dere yatağına iş kuranın ortağı dere olur!”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım