Giresun Haberleri

Törnük (Günyüzü ve Üçtaş) Köylerinin Referandum Süreci

Bu yazıyı paylaşın

Harşıt Vadisi, hem değerli madenleri asırlardır bilinen ve işlenen hem de, ticaret yol güzergâhı olması nedeniyle, Anadolu’nun en kadim yerleşim yerlerinden biridir. Asurlular, Hititler, Urartular, Roma- Bizans İmparatorluğu ve Pontus İmparatorluklarının hâkimiyetinde kaldığı rivayet edilir ya da tarihi kayıtlara rastlanır. Ayrıca Milli Mücadele ve Seneyi Devrini yaşadığımız Kurtuluş Savaşından önceki, son Anadolu geçilmez kalelerinden biridir.

14.Yüzyılda Kürtün ‘de Çepni Beyi olan, Melik Ahmet Bey’ in 1380 yılında o dönem bölgeye hâkim olan Komnenoslarla yaptıkları savaÅŸ sonrası, Bedrama Kalesi ( Bedrenme- Bed Rum- Tirebolu) fethedilerek. Harşıt Vadisi Türk yurdu olmuÅŸtur. Fatih Sultan Mehmet Han’ın, 1461 yılında Trabzon’u fethiyle ki, bu fetihte bölgede bulunan Türk Beylerinin büyük katkısı olmuÅŸtur. Böylece bölgedeki Türk hâkimiyeti perçinlenmiÅŸtir.

14.Yüzyıldan beri Harşıt Vadisi, Torul, Kürtün, Uluköy, Çeriçukur, Şıhlı ( TaÅŸlıca), Törnük, Åžadı, Harşıt, Eymür, Kuzgun, Bedrama’sıyla. 641 yıldır, boydan boya birbiriyle akraba olan Türk- Çepni yurdudur.

1837 yılında, Harşıt ( DoÄŸankent) bir dönem Kürtün- i Zir diye de adlandırılmış ve Kürtün-i Bala ile birlikte Kürtün ‘ e. Daha sonra Torul Kazasına baÄŸlı olan Harşıt( DoÄŸankent ) Nahiyesi, 1952 yılında (Törnük köyü de o dönem Harşıt nahiyesine baÄŸlıdır) Ulaşım ÅŸartları ve yakın olması nedeniyle Tirebolu kazasına baÄŸlanır. Maalesef 1964 Yılında Harşıt ismi DoÄŸankent olarak deÄŸiÅŸtirilir. (Ä°lçenin, Harşıt ismini geri alması ve DoÄŸankent’ inde merkez mahalle ismi olarak kalması için çok uÄŸraÅŸtık ancak yine siyaseti aÅŸamadık.)

1990 Yılında Doğankent ilçe olmak için çok yoğun çaba sarf eder. Babam, Şenol Tekin o dönem Doğankent Belediye Başkanıdır. Nasıl mücadele edildiğini, konuyu ayrıntılarıyla taraflarından dinlediğim ve şahit olduğum için süreci iyi biliyorum.

Adalet Eski Bakanı M.Oltan Sungurlu

Hatta DoÄŸankent’in o dönem, Gümüşhane’ ye baÄŸlanarak ilçe olmasının daha kolay olacağı ve daha verimli hizmet alacağı düşüncesiyle, kanaat önderleri tarafından toplum Gümüşhane lehine iknaya çalışılır. O dönem Adalet Bakanı ve Gümüşhane Milletvekili olan Sn. M. Oltan Sungurlu çok güçlü bir siyasi ÅŸahsiyettir. Åžahsi düşüncem ve ÅŸahit olduklarımdan anladığım, DoÄŸankent ile Kürtün’ ün Ä°lçe olması büyük oranda Oltan Bey ve DoÄŸankent Halkının top yekûn kararlı mücadelesi sayesinde olmuÅŸtur. Çünkü Merhum CumhurbaÅŸkanımız Turgut Özal, babamla Gümüşhane’ de yaptığı ve ilçe olma talebinin iletildiÄŸi bir görüşmede, köy sayımız ve nüfusumuzun çok az olduÄŸunu için Ä°lçe olmamızın zor olduÄŸunu söylediÄŸine tanık oldum. Ayrıca, Güce ve Çanakçı ilçelerimizin de ilçelik konusundaki sürecine bu geliÅŸmelerin etkisi olduÄŸunu düşünüyorum. DoÄŸankent’e baÄŸlı köylerin muhtar ve ihtiyar heyetleri kararları alınarak, Gümüşhane’ ye baÄŸlanma isteÄŸi resmi makamlara iletilir. Sadece Åžadı (ÇatalaÄŸaç) Köyü bu karara katılmaz ve dilekçe vermez.

Doğankent Eski Belediye Başkanı Şenol Tekin

9 Mayıs 1990 tarihinde yayınlanan 3644 sayılı kanunla DoÄŸankent ve Kürtün (YerleÅŸkesi Uluköy olmak üzere) yeni kurulan 130 ilçeden ikisi olurlar. Oltan Bey’ den dinlediÄŸime göre, ÅŸu an Özkürtün olan Beldemize de, Harşıt ismini önerir. Kürtün’ de, ilçe merkezine verilen isimlerinin yerine Özkürtün ismini uygun görürler. Yanımda dosyamda olan ve Harşıt isminin geri alınması için aldığımız Belediye Meclisi kararını da kendisine taktim ettim. Ayrıca Oltan Bey’ in selde yıkılıp mahvolmuÅŸ Tirebolu- Torul yolunun yapımıyla ilgili verdiÄŸi mücadele ve anıları var ki, oda baÅŸka bir yazı konusu olur.

O dönem Giresun Milletvekillerinin de devreye girmesi sonucu, DoÄŸankent’in Gümüşhane’ye mi baÄŸlanacağı ya da Giresun’da mı kalacağı kararı için, halkoyuna yani referandum yapılmasına karar verilir. Aynı durum Çamoluk içinde geçerlidir. Çamoluk’ta referandum sonucu Giresun ‘da kalır. Referandum sürecinde, DoÄŸankent’te 1990 seli olmuÅŸtur. Bu ÅŸartlarda referanduma gidilir. Çok büyük oranda oyla, DoÄŸankent Giresun’un yeni ilçelerinden biri olarak kalır.

DoÄŸankent ve Çamoluk’ ta referanduma gidilmiÅŸ olmasına raÄŸmen. Siyasi karar ve kararnameyle sonuçları düşünülmeden. Törnük ve Güvenlik (GanyaÅŸ ) Köyleri Kürtün’e baÄŸlanır. CoÄŸrafik olarak bu iki köyün arasında bulunan ve dilekçe vermediÄŸi için Åžadı ( ÇatalaÄŸaç )köyü DoÄŸankent’te kalır. Sonra bu akıl tutuklaması durum, Güvenlik (GanyaÅŸ) Köyü sonradan tekrar DoÄŸankent’e baÄŸlanarak kısmen düzeltilir. O dönem Güvenlik köyü muhtarı Terzi Mehmet amcanın ne sıkıntılar çektiÄŸini biliyorum. Nur içinde yatsın.

Ä°ÅŸin daha ilginç ve tuhaf olan yanı, Törnük idari olarak Kürtün’e baÄŸlanır. Ancak il sınır deÄŸiÅŸikli yapılmaz, 1970 Yılı Merhum CumhurbaÅŸkanı Cevdet Sunay imzalı Giresun- Gümüşhane il sınırları: ÜçtaÅŸ ve Günyüzü’nü içini alacak ÅŸekilde, Kurban tepe den, Çatakçayır deresini takiben Kavraz deresine inecek ÅŸekilde aynı kalır.  1970 Yılı öncesi, Güvende sırtlarından aÅŸağısı Giresun Ä°l sınırları içindedir. Benimde mantıklı bulduÄŸum 1970 yılında iki il sınırı Kavraz Deresi olarak belirlenir ve öylece tescillenir. Bu durum 2005 yılında gündeme gelir. O dönem sınır anlaÅŸmazlığının çözümü için Bakanlıktan gelen heyet konuyu inceler ve sınırların deÄŸiÅŸmeyeceÄŸi ve 1970 yılındaki sınırların geçerli olduÄŸuna karar verir. Yani Günyüzü ve ÜçtaÅŸ köyleri idari olarak Gümüşhane- Kürtün’e, köy sınırlarıyla beraber Giresun- DoÄŸankent sınırları içinde kalır. Böyle bir durumun Türkiye’ de örneÄŸi var mıdır bilmiyorum. Sonrasında iÅŸleri hepten arapsaçına çeviren ve Ä°l sınırları dikkate alınmadan yapılan ve bir obanın dört köye birden yazıldığı kadastral çalışma!

Ana hatlarıyla tarihi süreci özetlemeye çalıştım. Belediye başkanlığı dönemimde, bu durumun düzeltilmesi için, başta Günyüzü Muhtarı Mustafa Temel daha sonrada Üçtaş Muhtarı Mekanı Cennet olsun, Soner Meral Kardeşlerim, köy ihtiyar heyeti kararlarıyla birlikte resmi başvurular yaparak referandum yapılması ve bu durumun düzeltilmesi için çok uğraş verdiler. Biz de Doğankent Muhtarlarıyla beraber ciddi çaba sarf ettik. Ancak o gün siyasilere sesimizi duyuramadık sanırım o da bizim eksiğimiz galiba. (Geçmişte vermedikleri ama bu gün verdikleri mücadele ve çaba için teşekkür ve takdir ediyorum)

Ezcümle; Törnük, tarih boyu baÄŸlı olduÄŸu Harşıt’tan( DoÄŸankent) köy halkına sorulmadan, bir kararname ile alınıp, Kürtün’e baÄŸlanmıştır. Sınırları hala Giresun- DoÄŸankent sınırları içindedir. (BildiÄŸim kadarıyla, Törnük 1994 yılında Günyüzü ve ÜçtaÅŸ olarak iki köye dönüşmüştür)

BaÅŸta belirttiÄŸim ”Et- tırnak” benzetmesi, bütün Harşıt Vadisi boyunca, Vavuk Dağından Tirebolu’ya hatta doÄŸuda; BeÅŸikdüzü ve kardeÅŸ ÅŸehrimiz Åžalpazarı’na,  batıda ise Güce ve Espiye’ye uzanan hat içinde geçerlidir. Ä°ki köy ve iki ilçeyle de sınırlı deÄŸildir. Bunun izlerini 1380’lerde Melih Ahmet Bey’ in Bedrama kalesini fethinde, Güvende’de Güvenç Abdal’da, Halil Köse’de, Kızıl Ali’de, Akıl Baba’da, Åžeyh Cüneyt’te. 1916- 1918 Rus iÅŸgaline sırasında. Güvende Kabaktepe’ de, Kayabaşı’nda Åžehitliklerde, AÄŸaçbaşı’nda, Tepealan’da siperlerde. Kavraz ve Harşıt vadisi boyunca çok geniÅŸ bir, coÄŸrafyada, tarihi süreçte ve hafızada görürüz. Yayla, köy, orman sınırlarının, HES gelirlerinin hiç bir önemi yok. Çünkü bu topraklarda yaÅŸamış Atalarımız çok daha büyük problemlere beraberce göğüs germiÅŸ, mücadele vermiÅŸ. Herkes diÄŸerinin, kadimden gelen hakkına hukukuna saygılı olmak zorundadır.

Önemli olanın kadim dostluk, akrabalık bağlarımızın nesiller boyu aktarılması ve bu Şehit- ATA yadigarı vadilerimizde, Köylerimizde, Şehirlerimizde, Mahallelerimizde. Komşuluk ve Kardeşlik hukuku içerisinde ağız tadıyla el ve gönül birliği içerisinde, derelerimizi, taşımızı, ormanımızı, vadilerimizi; sermayeye peşkeş çektirmeden yaşamamızdır.

Tabii ki, köy halkına sorulmadan, geçmiÅŸte yapılan hatanın düzeltilip, Günyüzü ve ÜçtaÅŸ’ın DoÄŸankent’e baÄŸlanmasını o konuda mücadele vermiÅŸ birisi olarak çok isterim. KeÅŸke geçmiÅŸte kararnameyle deÄŸil de, Törnük halkının önüne bu gün olduÄŸu gibi sandık koyulmuÅŸ olsaydı, çok isabetli olurdu. Sonuç ne olursa olsun, Törnük kararını kendisi versin ve hepimiz saygı duyalım. 4 Eylül Cumartesi günü yapılacak referandum baÅŸta Günyüzü ve ÜçtaÅŸ Köylerimize, DoÄŸankent’e ve komÅŸu olmaktan büyük mutluluk duyduÄŸumuz her sıkıntılı sürecimizde yanımızda olan bütün imkanlarını seferber eden Kürtün ilçemize (2020 AÄŸustos selinde, baÅŸta Belediye BaÅŸkanı KardeÅŸim Sn. Enver Åžen ve ekibinin gösterdiÄŸi olaÄŸan üstü çaba ve seferberliÄŸi her zaman şükranla yad ederim) hayırlı olsun. Atalarımızın, dedelerimizin omuz omuza, tek yürek, var oluÅŸ – yok oluÅŸ mücadelesi verdiÄŸi bu topraklar üzerinde dostluklarımız nesilden nesile daim olsun. Sonuç ne olursa olsun. ÜçtaÅŸ ve Günyüzü köylerinin birleÅŸerek belde olmasını öneririm.

Ayrıca, bu vesile ile yayla ve kadastral meseleler konusunda ( Bu konuda ayrıca uzun bir yazı konusu olur. ) konu her ne kadar yargı sürecinde de olsa. Her köyün hangi yaylada durduÄŸu açık seçik ortada buna da kimsenin itirazı yoktur sanırım. Taraf olan Muhtarlar ve Belediye ve Mülki idare yetkilileri bir araya gelerek, protokol yapabilirler. (Yine bu konuda yapılmış geçmiÅŸte bir protokol var.) Hangi yaylanın kimin sınırları içinde kaldığından ziyade, her yaylada duran komÅŸularımız belli. Örnek verecek olursam. BaÅŸyurt’ta Araköylü akrabalarımız ve komÅŸularımız, Camış Çorağında, Abadan başında Åžendere ve Çeriçukurlu komÅŸularımız, Bonyurtta Güvenlik köyü ve Yeni Mahalleli komÅŸularımız, YemiÅŸgen’de Törnüklü komÅŸularımız,  AÄŸaçbaşında Eymürlü ve BoynuyoÄŸunlu komÅŸularımız olduÄŸu gibi. Olucak, Sırgancık, Bolat, Kekre, Atkoyağı, Masur, Alacainek, Çatakçayır, Merek gözü, Zıvaslı herkesin yeri yaylası bellidir. Herkes yaylasında, obasında, yurdunda, yuvasında saÄŸlıkla, huzurla yaÅŸasın. 31 Yıl öncesine kadar Harşıt’ın bir parçası olan Törnük’ün 4 Eylül referandumuna gelen sürecini, ÅŸahit olduklarım, yaÅŸadıklarım ve bildiklerim doÄŸrultusunda, anlatmaya çalıştım.

Bölgenin tarihi hakkında;

  • Dünya savaşında Harşıt Savunması ( Adnan Yazıcı )
  • Harşıt Tarihi – 15 ve 17. Yüzyıllar ( Hanefi Bostan )
  • Harşıt Nahiyesi Nüfus Defteri 1835 ( Ayhan Yüksel- Sezai Balcı- DoÄŸankent Belediyesi Kültür yayınları)
  • Harşıt Vadisi Tarih ve Kültür yazıları ( Ekrem Ãœnlü- DoÄŸankent Belediyesi Kültür yayınları )
  • Karadeniz’in Çanakkalesi Harşıt Savunması ( Halil Demirci-Belgesel )
  • Osmanlı Tahrir Defterleri ve Salname Kayıtları
  • Ayhan Yüksel, Faruk Sümer, Seyit Güvendi, Veysel Usta, Adnan Güngör ÜçüncüoÄŸlu, Ä°smail Kahraman, Süleyman Pekin’ in bu konudaki makale yazı ve arÅŸiv belgelerine, bakmalarını konuya ilgi duyan herkese öneririm.

*H.Birol Tekin – DoÄŸankent Eski Belediye BaÅŸkanı

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Anladım